4 Ağustos 2025 itibarıyla küresel piyasalar, geçtiğimiz hafta sonu açıklanan ABD Temmuz ayı tarım dışı istihdam verisinin yaklaşık 73 bin kişi ile beklentilerin oldukça gerisinde kalmasının etkisiyle sarsıldı. Önceki iki aya ilişkin toplam 258 bin kişilik aşağı yönlü revizyon da tabloyu daha da karamsar hâle getirdi. Bu gelişmeler, piyasada FED’in Eylül ayında faiz indirimine gidebileceği beklentisini ciddi şekilde güçlendirdi.
Ancak, piyasalarda risk iştahının toparlandığına dair net bir sinyal henüz görülmedi. S&P 500 VIX vadeli işlemlerinde 19,34 seviyesinde kalan korku endeksi, yatırımcıların temkinli duruşunu sürdürdüğünü ortaya koyuyor.
Altın, Güvenli Liman Statüsünü Pekiştiriyor
Ons Altın spot fiyatı 3.370,58 USD seviyesine yükselerek haftaya güçlü bir başlangıç yaptı. Bu yükselişte, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçtiğimiz hafta açıkladığı ve 7 Ağustos’ta yürürlüğe girecek olan yeni gümrük tarifeleri, Orta Doğu’daki jeopolitik gerilimler ve “Trump ile Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dimitri Medvedev arasındaki karşılıklı açıklamalar” belirleyici oldu.
Artan nükleer tansiyon ve Trump’ın “iki nükleer denizaltının ‘gereken bölgelere’ konuşlandırıldığı” açıklaması, yalnızca Altın talebini değil, genel piyasa güvenini de ciddi ölçüde etkileyen bir unsur hâline geldi. Jeopolitik risklerle birlikte faiz indirimi ihtimalinin güçlenmesi, Altın’a olan ilgiyi tırmandırdı.
Tahvil Faizleri Geriliyor, Dolar Temkinli Destek Buluyor
ABD 10 yıllık tahvil verimi, zayıf istihdam verisi sonrası piyasa fiyatlamalarının değişmesiyle birlikte %4,228 seviyelerine kadar geriledi. Bu düşüş, piyasanın kısa vadeli faiz indirimi beklentisini ne kadar ciddiye aldığını ortaya koyması bakımından kritik bir gösterge.
Diğer yandan Dolar Endeksi (DXY) 98,51 seviyelerinde yatay hareket ediyor. Zayıf ekonomik veriler baskı yaratsa da, FED’in temkinli tutumu ve doların geleneksel güvenli liman statüsü, değer kayıplarını sınırladı. Ayrıca Trump’ın “7 Ağustos’ta yürürlüğe girecek yeni tarifeler ve BRICS ülkeleriyle yaşanan rezerv para rekabeti” söylemleri, dolar üzerinde yeni bir jeopolitik baskı katmanı oluşturdu.
Türkiye CDS’i Yükseliyor Ancak Temeller Güçlü
Türkiye’nin 5 yıllık CDS primi 277,69 baz puana yükselerek haftaya hafif yukarı yönlü başladı. Bu artışta, ABD’nin ticaret politikalarındaki belirsizlikler önemli rol oynadı. Ancak Türkiye’nin temmuz ayında ihracatta ulaştığı rekor seviyeler, turizm gelirlerinin güçlü seyri ve Merkez Bankası rezervlerindeki toparlanma, risk algısını dengeleyen pozitif faktörler olarak öne çıkıyor.
Petrol, Zayıf Talep Gölgesinde Tutunmaya Çalışıyor
Brent Petrol fiyatları 68,22 USD seviyelerine kadar geriledi. OPEC+ arz kısıtlamaları devam etse de, özellikle Çin ve Avrupa kaynaklı zayıf talep sinyalleri, fiyatlar üzerinde baskı yaratıyor. Buna karşın, Orta Doğu’daki jeopolitik gerginlikler ve yaz dönemine özgü yüksek seyahat yoğunluğu, petrol fiyatlarındaki düşüşü sınırlayan başlıca unsurlar arasında yer alıyor.
Genel Değerlendirme
Küresel piyasalar, haftaya hem ekonomik hem de jeopolitik cephede yüksek belirsizliklerle başladı. Özellikle Trump ile Medvedev arasındaki nükleer söylemler, “iki nükleer denizaltının ‘gereken yerlere’ konuşlandırıldığı” mesajı eşliğinde, risk algısını daha da tırmandırdı. Bu gelişmeler Altın’a olan talebi güçlendirirken, genel piyasa güvenini de baskı altında tutuyor.
Ayrıca, ABD’nin korumacı ticaret politikaları, BRICS rezerv para rekabeti ve Filistin merkezli Orta Doğu gerilimleri, yatırımcı kararlarını etkileyen kritik belirsizlik başlıkları olarak ön plana çıkıyor.
Türkiye açısından bakıldığında, yükselen CDS primine karşın, ihracat, turizm ve rezervlerdeki toparlanma ülke ekonomisinin dirençli yapısını desteklemeye devam ediyor. Önümüzdeki süreçte en çok izlenecek başlıklar arasında enflasyon verileri, bütçe dengesi, jeopolitik gelişmeler ve kur istikrarı yer alacaktır.





