Türkiye- Doğu Anadolu Bölgesi’nde hızla yayılan şap hastalığı, başta Kars ve Ardahan olmak üzere birçok ili etkisi altına aldı. Yüzlerce hayvanın telef olmasıyla üreticiler büyük bir ekonomik kayıp yaşarken, “afet bölgesi” ilanı talebi siyasi gündemin merkezine oturdu.
Hayvancılıkta Büyük Yıkım
Haziran ayının başlarında Kars ve Ardahan’da ortaya çıkan şap salgını, kısa sürede Ardahan’ın Hoçvan ve Göle ilçelerindeki köylere yayıldı. Bazı köylerde hayvan ölümlerinin bini aştığı iddia edilirken, üreticiler 150-200 bin lira değerindeki damızlık hayvanlarını gözleri önünde kaybetmenin çaresizliğini yaşıyor.
Hastalığın yol açtığı yüksek ateş, ağız ve tırnak yaraları nedeniyle et ve süt veriminde büyük düşüş yaşanıyor. Çiftçiler, “Yıllık emeğimiz bir anda yok oldu” diyerek kayıplarının telafisinin mümkün olmadığını dile getiriyor.
Üreticiler ayrıca, TARSİM sigortasının salgın hastalıkları kapsamamasından şikayetçi. Kendi imkanlarıyla ilaç ve dezenfektan temin etmeye çalışan köylüler, bazı durumlarda geleneksel yöntemlere başvurduklarını ve çaresiz kaldıklarını ifade ediyor.
Çiftçilerin İsyanı: “Kimse Bize El Uzatmadı”
Salgının yol açtığı kayıplar sadece ekonomik değil, aynı zamanda manevi boyutta da hissediliyor. Çiftçiler, hayvanlarının halsiz düştüğünü, yem ve su tüketemediğini, genç buzağıların ise ani kalp durmalarıyla öldüğünü anlatıyor. “Gözümüzün önünde telef oldular.” “Kimse bize el uzatmadı.” “TARSİM sigortası bizi kapsamıyor.”
Çaresizlik içinde mücadele eden üreticiler, aşıların hem geç hem de yetersiz geldiğini, çoğu zaman sıra kendilerine geldiğinde hayvanlarının çoktan öldüğünü belirtiyor.
Siyasi Gündem: Afet Bölgesi Talebi
Kriz, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne de taşındı. Muhalefet partileri, Tarım ve Orman Bakanlığı’nı salgınla mücadelede geç kalmakla suçladı. CHP ve diğer partilerin milletvekilleri, aşı stoklarının yetersizliği nedeniyle salgının önlenemediğini ileri sürerek, Kars ve Ardahan’ın “afet bölgesi” ilan edilmesini istedi.
Bu statüyle üreticilere doğrudan tazminat, faizsiz kredi, yem ve ilaç desteği verilmesi hedefleniyor. Muhalefet, aksi halde bölgedeki hayvancılığın tamamen biteceğini savunuyor.
Bakanlıktan Açıklamalar
Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileri ise salgının kontrol altında olduğunu ve iddiaların abartılı olduğunu savunuyor. Bakanlık, bölgede yoğun aşılama ve dezenfeksiyon çalışmalarının aralıksız sürdüğünü belirtiyor. Ayrıca, hayvan pazarlarının kapatılması ve karantina uygulamaları gibi önlemlerin salgının yayılmasını engellemek için etkili bir şekilde uygulandığını dile getiriyorlar. Yetkililer, afet bölgesi ilanının bir salgın hastalık için uygun bir çerçeve olmadığını ve mevcut destekleme programlarının yeterli olduğunu savunarak, bu çağrılara temkinli yaklaşıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı, şap hastalığıyla mücadele kapsamında aşı üretim ve dağıtım çalışmalarına hız verdiğini duyurdu. Bakanlık, hastalığın yeni serotipi olan SAT-1’e karşı geliştirilen aşılardan milyonlarca dozun sahaya sevk edildiğini ve aşılama çalışmalarının 7/24 devam ettiğini belirtirken, bölge halkının tüm bu siyasi tartışmaların ötesinde, hayvanlarını ve geçim kaynaklarını kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşadığı ve somut destekleri beklediği gözlemleniyor.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi (DMM) ise, şap hastalığının hızla yayıldığı ve milyarlarca dolarlık ekonomik kayba yol açtığı yönündeki iddiaları “bilimsel temelden yoksun” olarak niteledi. DMM, kamuoyunun resmi açıklamalara itibar etmesi gerektiğini vurguladı.
Salgın Genişliyor, Yeni İllerde Vakalar Görülüyor
Şap hastalığı salgını, son günlerde Adana, Sivas, Hakkari ve Elazığ gibi farklı illerde de görülmeye başladı. Adana Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, kentte şap hastalığı vakalarının tespit edilmesinin ardından hayvan hareketliliğinin tamamen durdurulduğunu açıkladı. Benzer şekilde, Sivas ve Hakkari gibi illerde de hayvan pazarları kapatılarak karantina önlemleri alındı. Tunceli’nin Pertek ilçesinde ise 114 hayvanın telef olduğu bildirildi. Bu durum, hastalığın coğrafi olarak geniş bir alana yayıldığını ve ülkenin farklı bölgelerindeki hayvancılık için tehdit oluşturmaya devam ettiğini gösteriyor.
Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı, hastalığın kontrolsüz hayvan hareketliliği ve kontamine yem-su yoluyla kolayca yayıldığını belirterek, üreticileri karantina ve dezenfeksiyon kurallarına sıkı sıkıya uymaları konusunda uyardı.
Ekonomik Yıkım: 4,1 Milyar Dolarlık Kaybın Eşiğinde
Türkiye Hayvancılık Politikaları Araştırma Merkezi (TARPOL) tarafından hazırlanan rapora göre, şap salgınının ülke ekonomisine maliyeti 4,1 milyar doları bulabilir. Raporda; et ve süt üretimindeki azalmalar, buzağı ölümleri, ilaç ve aşı masrafları ile ihracat kayıplarının ciddi zararlar doğuracağı vurgulandı.
Çiftçiler ise yaşadıkları çaresizliği, “Hayvancılık bitecek diye korkuyoruz” sözleriyle dile getiriyor. Bölgedeki üreticiler, geçim kaynaklarını kaybetmenin üzüntüsüyle somut destek beklerken, şap hastalığı krizinin etkilerinin uzun süre daha devam edeceği öngörülüyor.





