Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında verilen hapis cezası İstinaf Mahkemesi tarafından onandı. Kamuoyunda “ahmak davası” olarak bilinen süreçte dosya artık Yargıtay’a taşınacak. Yargıtay’ın da onaması halinde İmamoğlu için siyasi yasak kesinleşmiş olacak.
2019 Seçimlerinin Gölgesinde Başlayan Dava
İmamoğlu, 31 Mart 2019’da İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. Ancak Yüksek Seçim Kurulu (YSK) itirazlar üzerine 6 Mayıs’ta seçimleri iptal etti. 23 Haziran 2019’da tekrarlanan seçimde İmamoğlu bu kez yüzde 54,21 oy alarak yeniden başkan seçildi.
İBB Başkanı, 30 Ekim 2019’da Strasbourg’da Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde yaptığı konuşmada şu ifadeleri kullandı:
“İktidar, manipülasyonla kazanamadığı seçimi, seçimleri yönetmekle yetkili olan YSK’nın kararıyla iptal ettirerek kazanmayı istemiştir. Ancak, iktidarın tüm gücüne rağmen, yurttaşlarımızın iradesi 23 Haziran gecesi bir kez daha, çok daha güçlü bir sesle demokrasiden yana olmuştur. Vatandaşın seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanmasının önüne engel çıkarmak, demokrasi dışı arayışları güçlendirmekten başka bir işe yaramaz.”
Bu sözlerin ardından dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019’da şu çıkışı yaptı:
“Avrupa Parlamentosu’na gidip Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Yazıklar olsun”
İmamoğlu ise Soylu’ya yanıt vererek, şu ifadeleri kullandı;
“Dünyada, Avrupa’da bizim nereye düştüğümüzü görünce, 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce buna odaklansınlar”
YSK’dan Suç Duyurusu, Savcılıktan Dava
Bu gelişmelerin ardından YSK, 15 Kasım 2019’da suç duyurusunda bulundu. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu hakkında “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine hakaret” suçlamasıyla dava açtı. İddianamede, dönemin YSK Başkanı Sadi Güven ve 10 kurul üyesinin mağdur olduğu belirtildi.
İddianamede, Mart 2019 İBB Başkanlığı seçiminin iptal edildiği, yeni seçimde de belediye başkanı seçilen İmamoğlu’nun 4 Kasım 2019’da yaptığı basın açıklamasında kurul üyelerine hakaret ettiği ifade edildi. Söylemin kamu görevlisi olan ve kurul halinde çalışan mağdurlara yönelik olduğu aktarıldı.
O dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ve 10 YSK üyesine yönelik zincirleme şekilde “kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Savcılığın iddianamesi ise 28 Mayıs 2021’de Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 1 Haziran 2022’de görülen dava 21 Eylül’e ertelendi, bu süreçte hakimin görev yeri değişti.
İmamoğlu’nun katılmadığı 1 Haziran’daki duruşmayı dönemin CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi ve İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu izledi.
İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, iddianamede mağdur olarak yer alan kişilerin şikayetçi olmadıklarına ilişkin dilekçe sundu. Sunulan dilekçede; “Mütalaadan sonra Süleyman Soylu kendisine ahmak denildiğinden şikayetçi olmuştur. YSK üyelerinin üzerine alınmadığı, sayın bakanın üzerine alındığı söyleme ilişkin bir soruşturma vardır” ifadeleri yer aldı.
1 Haziran’daki duruşmada savcı İmamoğlu ekibinin mahkemeye sunduğu bilirkişi raporunun incelenmesini talep etti. Ardından dava 21 Eylül’e ertelendi.
21 Eylül’de dava bu kez 11 Kasım’a ertelendi. Savcı en üst sınır olan 4 yıl 1 ay ceza ve siyasi yasak istedi. Hakim tarafından dava yine ertelendi.
Siyasi Yasak ve Saraçhane Mitingi
14 Aralık 2022’de sonuçlanan davada mahkeme İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası vererek siyasi yasak getirdi.
İmamoğlu’nun çağrısıyla Saraçhane’de on binlerce kişi toplandı. Dönemin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ile birlikte halkın karşısına çıkmıştı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da Almanya programını yarıda kesip Saraçhane’ye gelmişti.
O gün objektiflere yansıyan İmamoğlu ile Akşener’in birbirine sarıldığı kareler siyasetin sembol anlarından biri oldu.
“Ahmak” Kelimesi Kime Söylendi?
10 Ocak 2022’de ilk kez hâkim karşısına avukatıyla çıkan İmamoğlu Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde celse arasında açılan duruşmada savunma yaptı.
Savunmasında; “Sorunun temelinde İçişleri Bakanı’nın şahsıma yönelik açıklamalarında ‘ahmak’ kelimesini kullanmasıdır. Söz konusu cevabım bu sorunun üzerine olmuştur. Muhatabı da Sayın İçişleri Bakanı’dır” ifadelerine yer verdi.
İmamoğlu “İçişleri Bakanı’nın söylemlerini bildiğinden dolayı Avrupa Konseyi’nde yaptığı konuşmasında söz konusu kelimeyi kullandığını belirterek; “Kullanmış olduğum kelimenin muhatabı bizzat İçişleri Bakanı’nın kendisidir. O dönemde ‘seçimi iptal edenler’ ibaresini kullanmamın nedeni ise siyasi iradenin seçimler üzerindeki baskısını ve baskıcı tavrını ifade etmesi şeklinde kullandım. Dolayısıyla asla YSK’yı veya üyelerini herhangi birisini muhatap olarak böyle bir beyanda bulunmadım” şeklinde konuştu.
İmamoğlu’nun avukatları, hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığını belirterek beraat talep etti.
Hesap Hatası
İstinaf mahkemesinin ilgili kararında şu ifadelere yer verildi;
“TCK’nın 43/2-1. maddesinin uygulanması sırasında hesap hatası sebebiyle netice hapis cezasının “1 yıl 19 ay 15 gün hapis” yerine “2 yıl 7 ay 15 gün hapis” olarak belirlenmesi suretiyle fazla tayini, Kanuna aykırı olup, bu aykırılığın olayın daha fazla aydınlatılmasına ihtiyaç duyulmadan CMK’nın 280/1-a ve 303/1-a maddesi gereğince yeniden duruşma yapılmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğu görüldüğünden, sanık hakkında atılı suçtan kurulan hüküm fıkrasının üçüncü paragrafında yer alan “2 yıl 7 ay 15 gün hapis” ibaresinin çıkartılarak yerine “1 yıl 19 ay 15 gün hapis” ibaresinin eklenmesi, suretiyle diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK İSTİNAF BAŞVURUSUNUN ESASTAN REDDİNE…”
Gözler Yargıtayın Vereceği Kararda
İstinaf Mahkemesi’nin onadığı karar Yargıtay’a gönderilecek. Yargıtay da cezayı onarsa, siyasi yasaklı hale gelecek.





