Uzmanlar, USAID fonlarının geri çekilmesinin onlarca yıllık ilerlemeyi tehdit ettiğini, araştırma kesintileri ve cibinlik kıtlığının ülke genelinde binlerce kişiyi riske attığını söylüyor. Uzmanların ABD yardım kesintilerinin ardından hastalığın “intikamla” geri döndüğünü ve geçen yıl sadece bir salgın yaşanırken, 2025’te 115 salgın kaydedildiğini söyleyerek Zimbabve’nin sıtmayı kontrol altına alma çabalarına büyük bir darbe inmiş olduğunu belirtmekteler.
Vakalardaki keskin artış, Donald Trump’ın ABD araştırma ve ulusal müdahale programları için kritik öneme sahip fonları durdurmasından altı ay sonra geldi. Ocak ayındaki, tüberküloz, HIV/AIDS ve sıtma programlarına ayrılan fonları da içeren kesintiler, ülkenin Ulusal Sıtma Kontrol Programı’na hastalıkla mücadele için bilimsel araştırmalar sağlayan Mutare’deki Afrika Üniversitesi bünyesindeki Zimbabve Entomolojik Sıtma Destek Programı’nı (Zento) sekteye uğrattı.
Sağlık Bakanlığı’na göre, 2025’in ilk dört ayında kümülatif sıtma vakaları %180 artarken, sıtmaya bağlı ölüm sayısı 2024’ün aynı dönemindeki 45’ten 2025’te 143’e çıkarak %218 arttı. Zimbabve Sağlık Bakanlığı’na göre, 26 Haziran itibarıyla sıtma vakalarının sayısı 119.648’e, ölüm sayısı ise 334’e yükseldi. Cibinlik gibi temel kontrol yöntemlerinin dağıtımı da aksadı ve ülke genelinde yüz binlerce insan sivrisinek ısırıklarına maruz kaldı. Sağlık Bakanlığı, Mayıs ayında yaptığı açıklamada, 1.615.000 adet böcek ilacıyla işlem görmüş cibinlik dağıtıldığını, ancak ABD fonlarının çekilmesi nedeniyle 600.000 adetlik bir açık olduğunu belirtti.
Zimbabve Toplum Sağlık Çalışma Grubu Direktörü Itai Rusike, fon eksikliklerinin ülkenin son 20 yılda sıtmaya karşı elde ettiği önemli kazanımları tehlikeye attığını söyledi. “Önleme ve tedavi çabalarının yolunda gitmesi için sürekli yerel fonlama kritik önem taşıyor.” dedi. “Hamile kadınlar için cibinlik ve koruyucu ilaçlar bulunamazsa, hayatlar kaybedilir. Test kitleri ve birinci basamak tedavilerin tedariki aksadığında, sıtma vakaları ve ölümleri hızla artar.” Beş yaşın altındaki çocuklar, toplam sıtma vakalarının %14’ünü oluşturmaktadır.
Zimbabve, Afrika Birliği tarafından belirlenen iddialı hedef doğrultusunda, toplumsal farkındalığı artırma, böcek ilacıyla işlem görmüş cibinlikler ve ilaçlama ile sivrisinek ısırıklarını önleme ve gözetim sistemlerini iyileştirme gibi çeşitli stratejiler kullanarak sıtmayı 2030 yılına kadar ortadan kaldırmayı hedefliyor. Eski sağlık bakanı Dr. Henry Madzorera, Zimbabve’nin fon açığını kapatmak için kendi kaynaklarını harekete geçirmesi gerektiğini söyledi. “Sağlık sektörüne ayrılmış çok fazla vergimiz var; bunları sağlıklı yaşamı teşvik etmek ve hastalıkları önlemek için akıllıca kullanalım,” dedi.
Madzorera, “Ülke, sıtmayla mücadele faaliyetleri için bağışçılara güvenmemeli,” diye ekledi. 2024 yılında USAID, Zimbabve’deki sağlık ve tarım programları için 270 milyon dolar dağıttı. 2024 yılında USAID, bazı barajlar gibi Zimbabve’deki sağlık ve tarım programları için 270 milyon dolar sağladı. Zimbabve Sağlık Bakan Yardımcısı Sleiman Kwidini, ABD’nin kesintilerinin yarattığı finansman açığının cibinlik tedarikini aksattığını kabul etti. “ABD’nin finansmanı çekmesinin ardından artık bu cibinliklerin tedarikini üstleniyoruz. “Yeni bir rahatsızlık yaşadık, ancak vizyonumuz sıtmayı 2030 yılına kadar ortadan kaldırmak,” dedi.
Afrika Üniversitesi Sıtma Enstitüsü Direktörü Prof. Sungano Mharakurwa,.” Zento sivrisinek gözetim programının Manicaland eyaletinde başlamasından bu yana sıtma vakalarında belirgin bir azalma olduğunu ve ABD kesintileri geldiğinde programın uzatılmak üzere olduğunu söyledi. Afrika Üniversitesi verileri, Manicaland eyaletinde 2020 yılında 145.775 sıtma vakası kaydettiğini, ancak 2021’de Zento’nun uygulamaya konulmasından sonra bu sayının sadece 28.387 olduğunu gösteriyor. Eyaletteki sıtma vakaları, 2024 yılına kadar 8.035’e düşmüş, ardından ABD fonlarının kesilmesiyle birlikte bir sonraki yıl üç kattan fazla artarak 27.212’ye ulaşmıştı.
Mharakurwa şunları söyledi: “Sıtma hemen ardından intikamla geri döndü ve azalan vaka sayıları 2025’te toparlanarak projenin başlangıcından bu yana görülmemiş seviyeleri aştı.”