ABD Başkanı Donald Trump, “antisemitizm” gerekçesiyle seçkin ABD üniversitesi Harvard’ın 2 milyar dolardan fazla olan federal fonunu dondurduğunu duyurmasının ardından, şimdi de üniversitenin vergi indirimi statüsünün kaldırılmasını istedi.
Trump, göreve döndüğünden bu yana çoğunlukla araştırmalar için ayrılmış federal fonları kesmekle tehdit ederek, en iyi üniversiteleri yeniden şekillendirmeye çalıştı. Bu kapsamda, kampüslerde öğrenci ve öğretim üyelerinin İsrail politikalarına karşı gerçekleştirdiği protestoları antisemitizmle mücadele gerekçesiyle engellemek için kurumlarda işe alım, kabul ve öğretim uygulamalarında değişiklik yapılmasını talep etti.
Harvard, Pazartesi günü yönetimin taleplerini reddeden ilk büyük ABD üniversitesi oldu ve Beyaz Saray’ı topluluğunu “kontrol etmeye” çalışmakla suçladı. Trump, Salı sabahı sosyal medyada yaptığı bir paylaşımda üniversiteyi federal fonları kesmenin ötesine geçmekle tehdit etti ve Harvard’ın vergi muafiyet statüsünü hedef aldı. ABD’de üniversiteler, birçok hayır kurumu ve dini grup gibi, federal gelir vergisi ödemekten muaftır. Ancak bu önemli vergi indirimi, grupların siyasi faaliyetlerde bulunmaları veya beyan edilen amaçlarından sapmaları durumunda kaldırılabilir.
New York Times tarafından ortaya çıkarılan ve Cuma günü Harvard’a gönderildiği belirtilen mektupta, üniversitenin federal yatırımı haklı çıkaran “entelektüel ve medeni haklar koşullarını” yerine getirmede başarısız olduğu ifade edildi.
Mektupta önerilen bazı değişiklikler şunlardı:
- Amerikan değerlerine “düşman” olan öğrencilerin federal hükümete bildirilmesi,
- “Antisemitik” programları ve bölümleri denetlemek üzere hükümet tarafından onaylanmış dışarıdan bir gözlemcinin işe alınması,
- Kampüslerde İsrail’e karşı düzenlenen protestolar sırasında yaşanan “ihlaller” nedeniyle disiplin işlemlerinin başlatılması.
Harvard Başkanı Alan Garber, bu talepleri reddettiğini açıklayarak üniversitenin bağımsızlığından ve ifade özgürlüğünü koruyan anayasal haklarından vazgeçmeyeceğini söyledi. Garber, “Hükümetin belirttiği taleplerin bir kısmı antisemitizmle mücadeleyi amaçlasa da, çoğunluğu Harvard’daki ‘entelektüel koşulların’ doğrudan hükümet tarafından düzenlenmesini temsil ediyor” ifadelerini kullandı.
Harvard’ın bu tutumunu açıklamasından kısa bir süre sonra, Eğitim Bakanlığı Harvard’a verilen 2,2 milyar dolarlık hibe ve 60 milyon dolarlık sözleşmeyi derhal dondurduğunu açıkladı.
Harvard’da tarih profesörü olan David Armitage, BBC’ye yaptığı açıklamada, okulun ABD’deki en zengin üniversite olarak bu baskıya direnebileceğini ve özgürlük için ödenemeyecek hiçbir bedelin olmadığını söyledi. Armitage, “Bu, ifade özgürlüğünü susturmaktan başka bir şey istemeyen Trump yönetiminin tamamen temelsiz ve intikamcı bir eylemidir” dedi. Harvard profesörleri, hükümetin ifade özgürlüğüne ve akademik özgürlüğe yasadışı bir şekilde saldırdığını iddia ederek bu girişimlere karşı dava açtıklarını belirtti.
53 milyar dolarlık bağışa sahip olan Harvard, yeni Trump yönetiminin hedef aldığı bir dizi seçkin üniversiteden biri. New York’taki Columbia Üniversitesi, Beyaz Saray’ın 400 milyon dolarlık federal fonu çekmesinin ardından geçen ay Trump’ın bir dizi talebini kabul etmişti.