İzmir Tabip Odası ve Hekim Birliği Sendikası temsilcileri, sağlık çalışanlarının giderek ağırlaşan çalışma koşulları, artan şiddet vakaları ve yetersiz özlük hakları nedeniyle 14 Mart Tıp Bayramı’nı kutlamanın imkansız hale geldiğini vurguladı. Ancak tüm zorluklara rağmen, kaliteli sağlık hizmeti sunabilmek için mücadeleye devam edeceklerini belirttiler.
Sağlıkta Şiddet Olağan Hale Geldi
İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhun Özyurt, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin artık günlük bir rutin haline geldiğini ifade etti. Hekimler, hemşireler ve diğer sağlık çalışanlarının sürekli taciz ve saldırıya uğradığını belirten Özyurt, “Bu durum genç meslektaşlarımızın çalışma şevkini kırıyor. Yeni mezun olanlar ve mezuniyete yaklaşanlar, bu koşulları gördükçe yurt dışına göç etmenin yollarını arıyor” dedi.
Beyin Göçü Hızla Artıyor
Özyurt, çalışma koşullarının düzeltilmemesi ve özlük haklarının iyileştirilmemesi nedeniyle hekimlerin yurtdışına gitme eğiliminin arttığını vurguladı. “Tıp eğitimi hem zor hem de çok pahalı bir süreç. Ülkemizde yetişen doktorların başka ülkelere göç etmesi büyük bir kayıp. Bu göçün önlenmesi için özlük haklarının iyileştirilmesi ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin engellenmesi gerekiyor” diye konuştu.
İzmir Tabip Odası’na 2024’ün ilk üç ayında yurtdışına gitmek için 200’den fazla hekimin “iyi hal belgesi” başvurusu yaptığını belirten Özyurt, yıllık bu sayının yaklaşık 2 bin civarında olduğunu dile getirdi.
Hekimler: Hastaya Ayrılan Süre İnsanî Düzeye Çıkmalı
Hekimler, muayene sürelerinin giderek kısalmasının hasta sağlığını olumsuz etkilediğini vurguluyor. Özyurt, “Hastalarına yalnızca üç dakika ayırabilen bir hekimin doğru teşhis koyması ve sağlıklı bir tedavi planlaması mümkün değil. Dinle, dokun, düşün prensibiyle çalışıyoruz ama bu süreç üç dakikaya sığmaz. Hastaya en az 15-20 dakika ayrılmalı ki nitelikli bir sağlık hizmeti sunulabilsin” dedi.
14 Mart, Şölenden Mücadele Gününe Dönüştü
Özyurt, geçmiş yıllarda 14 Mart’ın büyük bir coşkuyla kutlandığını ancak günümüzde yaşanan sorunlar nedeniyle hekimler için artık bir mücadele günü haline geldiğini ifade etti. “Eskiden bir şölen havasında kutlanırdı. Şimdi ise hekimlerin meslek onurunu ve haklarını savunmak için bir mücadele günü olarak geçiyor” diye konuştu.
Hekim Birliği Sendikası: Meslek Onurumuza Sahip Çıkıyoruz
Hekim Birliği Sendikası İzmir Şube Başkanı Dr. Bahar Sarı Narğis, bu yılki 14 Mart Tıp Bayramı’nın temasını “Meslek onurumuz ve halk sağlığı için iş bırakma” olarak belirlediklerini söyledi.
Narğis, performansa dayalı ücretlendirme sisteminin hekimler üzerinde büyük bir baskı oluşturduğunu belirterek, “Kaliteli bir sağlık hizmeti sunabilmek için performansa dayalı ücretlendirme sisteminden vazgeçilmesi ve tek kalemde maaş ödemesi yapılması gerekiyor” dedi.
Artan Baskılar, Tükenen Sabır
Sağlık çalışanlarının giderek artan baskılar altında çalıştığını vurgulayan Narğis, “Günde 100 hastaya bakarak kaliteli bir sağlık hizmeti sunmak mümkün değil. Muayene süresinin üç dakikaya kadar düşmesi, hastaların doktorlara yönelik öfkelerini artırıyor. Hekimler sürekli olarak hasta şiddetinin, performans sisteminin ve siyasi otoritenin baskısı altında kalıyor” diye konuştu.
Hekimler Güvenli Çalışma Ortamı ve Adil Ücret Talep Ediyor
Hekimlerin yurt dışına gitme oranının arttığını belirten Narğis, “Kalanlar ise artık son sabırlarını tüketiyor. Güvenli bir çalışma ortamı, sağlıklı bir muayene süresi ve eşit işe eşit ücret hakkı tanınmıyor. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti teşvik eden siyasi söylemler sona ermeli ve hekimleri koruyan yasalar çıkarılmalı” dedi.
Sonuç olarak, hekimler 14 Mart Tıp Bayramı’nı artık bir şölen olarak değil, mücadele günü olarak görüyor. Daha iyi çalışma koşulları, güvenli bir ortam ve adil ücretlendirme için mücadele eden sağlık çalışanları, meslek onurlarına sahip çıkmaya devam edeceklerini vurguluyor.