İran Dışişleri Bakanlığının yazılı açıklamasına göre, İran ile ABD arasında Umman’ın ev sahipliğinde yürütülen dolaylı müzakerelerin ilk turu tamamlandı. Bu dikkat çeken süreç, bölgede uzun süredir tırmanan gerginliği yumuşatma potansiyeli taşıyor.
Görüşmeler, İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ile ABD Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff başkanlığındaki heyetler arasında gerçekleşti. Taraflar masaya “karşılıklı saygıya dayalı yapıcı bir atmosferde” oturdu.
İlk turun sonunda yapılan açıklamada, gelecek hafta müzakerelere devam edileceği bildirildi. Bu durum, diyalog kapısının açık kaldığını gösteriyor.
“Müzakereler Olumlu Havada Geçti”
Görüşmelere dair önemli bir açıklama, İran’ın yarı resmi haber ajansı Tesnim’e konuşan İranlı bir yetkiliden geldi. İsmini vermek istemeyen bu yetkili, “İran ile ABD arasındaki görüşmelerin atmosferi olumlu.” dedi.
Aynı yetkili, mesaj alışverişinin halen sürdüğünü belirterek, “Henüz görüşmeler bitmiş değil ve devam ediyor olsa da müzakerelerin yarına sarkmasının pek mümkün olmadığını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
Trump’tan Mektup, İran’dan Umman Üzerinden Yanıt
Bu müzakerelerin zemininde, ABD Başkanı Donald Trump’ın geçen ay İran lideri Ayetullah Ali Hamaney’e gönderdiği doğrudan nükleer müzakere çağrısı içeren mektup bulunuyor. Mektupta tehdit içeren ifadeler de yer aldı.
Tahran ise bu mektuba, Umman aracılığıyla yanıt verdi ve doğrudan değil, sadece dolaylı müzakerelere açık olduklarını bildirdi. Bu diplomatik mesajlar zinciri, Umman’ın arabuluculuk rolünü yeniden gündeme taşıdı.
Beyaz Saray’da “Doğrudan Görüşme” Vurgusu
Trump, 7 Nisan’da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile Beyaz Saray’da yaptığı görüşmede, İran ile doğrudan görüşmeler yapılacağını kamuoyuna duyurdu. Ancak İran tarafı bu iddiayı dolaylı yoldan yalanladı.
Trump, konuşmasında açıkça, “anlaşmaya varılamazsa İran’ın büyük tehlikeye gireceğini” söyledi. Bu açıklama, Washington’un müzakere yaklaşımının tehdit ve teşvik stratejilerini bir arada kullandığını ortaya koyuyor.
Umman’da Kritik Başlıklar Masada
İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, 12 Nisan’da Umman’da dolaylı müzakerelerin yapılacağını duyurarak görüşmelere resmiyet kazandırdı. Erakçi’nin heyeti İran’ı, Steve Witkoff’un başkanlığındaki ekip ise ABD’yi temsil ediyor.
Masadaki ana gündem maddesi, İran’ın nükleer programı. Taraflar, uranyum zenginleştirme oranları ve nükleer silaha erişim olasılığı üzerine sert tartışmalar yürütüyor. İran, uranyum stoklarını silah sınıfına yaklaşan seviyelerde zenginleştirmeye devam ediyor.
“Barış Güçtür” Mesajı ve Şartlı Diplomasi
ABD, Tahran’ı “barış güçtür” ilkesine dayalı bir uzlaşmaya çağırırken, İranlı yetkililer bu sürece temkinli yaklaşıyor. İran’ın dini lideri Hamaney’in siyasi danışmanı Ali Şamhani, ABD’nin samimiyet ve siyasi irade göstermesi halinde sorunun çözülebileceğini ifade etti.
Tahran’dan gelen açıklamalarda şu mesaj net şekilde vurgulandı: “Nükleer programımızdan barışçıl amaçlarla vazgeçmeyeceğiz.”
Bu tavır, İran’ın sadece yaptırımların kalkması karşılığında esneme payı göstereceğini ve doğrudan teslimiyetin söz konusu olmadığını ortaya koyuyor.
Sessiz Diplomasi ile Denge Unsuru
Umman, bölgedeki krizlerde tarafsız arabulucu kimliğiyle öne çıkmaya devam ediyor. Sessiz diplomasiyi uzun yıllardır başarıyla yürüten ülke, hem ABD hem de İran nezdinde güvenilir bir platform sağlamış durumda.
Bu rolüyle Umman, sadece iki ülke arasındaki değil, Orta Doğu genelindeki gerilimlerin çözümünde kilit bir aktöre dönüşüyor.
Zor Ama Kaçınılmaz Bir Süreç
İran ile ABD arasında Umman’da başlayan dolaylı müzakereler, belki de uzun süredir ilk kez yapıcı bir zeminde ilerliyor. Ancak karşılıklı güvensizlik, tehdit söylemleri ve farklı diplomatik öncelikler anlaşma ihtimalini zorlaştırıyor.
Taraflar arasında yarım yüzyıla yaklaşan düşmanlık geçmişi, sürecin kırılganlığını artırsa da, bölgesel istikrar için bu diyaloğun sürdürülmesi kritik.