Farklı mahallelerde doğan fakat aynı okullarda okuyup yüksek puanlar alan ve alanlarında başarılı olan gençler; yani bizim gençlerimiz…
Sokaklarda farklı sesler bir araya gelip büyük bir çığlığa dönüştü. Gençlerin gelecek kaygısının, adalet ve özgürlük taleplerinin, hayallerinin gerçeğe dönüşmesine ve sokağa yansımasına şahit olduk…
Gençler geleceğine ve hayallerine sahip çıkıyor
Gençlerin bu ortak isyanı, deyim yerindeyse bir ateşe dönüşüp sokakları ısıttı. Onların aslında birlikte yaşamak ve sömürüsüz bir dünya düşü kurmak maksadıyla sokaklara çıktıklarına tanıklık ettik.
Kendi elleriyle kaleme aldıkları, kendilerine özgü sloganlarla pankartlara düşledikleri hayallerini yansıttılar.
Hepsinin ortak talepleri; ekonomik sıkıntılar, eşitsizlik, adaletsizlik, gelecek kaygısı baskılar ve çalışma hayatı ile belirsizlikler.
Çünkü onlar siyasi partilere ve sendika yöneticilerine güvenmiyorlar.
Çünkü gençler, partilerin ve sendika yöneticilerinin gençlik sorunlarının çözümünde çare olmadıklarını ifade ediyor. Çünkü bu yönetici ve kurumlar, gençlerin deyimiyle bugüne kadar hiç onlarla yan yana olmadılar, hiçbir zaman sendika yöneticileri tarafından kapıları çalınmadı ve kendilerine dair hiçbir sosyal politika geliştirilmedi.
Gözaltına alınanlar hem iktidara hem de muhalefete oy verenlerin çocukları. Ama bir araya gelişleri aynı motivasyona dayanıyor; gelecekle ilgili ortak talepler.
Aslında Türkiye’nin en büyük zenginliklerinden biri de bu.
Büyük egemenler diledikleri gibi plan ya da proje üretebilirler. Ama gençler bu niyete karşı adeta bir umut oldu ve “Biz varız” dediler. Ve değişimin kendi ellerinde olduğunu ispatladılar.
Gençlerin açık zaferi, yıllardır görmezlikten gelinen adalet ve özgürlük çığlığını örtbas edenleri korkuttu, politikalarını esnetmeye ya da değiştirmeye yol açtı. Gençlerin cesareti ve gür sesi sokakları aydınlattı, bu aydınlık altında milyonlarca ses toplandı…
Ana muhalefetin harekete geçmesini sağladı
Sendikaların karnesini ve notlarını gençler verecek, şu anki tabloya göre derslerine iyi çalışmaları gerekiyor.
Gençler bilinçli ve sorguluyor
Gençler, onlar hakkında “Klavye başında bir halt yapamazlar” diyenleri üzmüşe benziyor.
Gençler artık dünyayı okuyor, takip ediyor ve gelişmelerden bihaber değil.
Ülkenin başındaki iktidarı ve ülkedeki muhalefet paydaşlarını takip ediyorlar. Hiçbir yönetici arasında herhangi bir fark bulunmadığını açıkça biliyor ve anlıyorlar.
Gençlerin sokağa çıkması, kendini sokakta daha görünür kılması, hem kendi jenerasyonları hem de önceki kuşaklar için adeta bir umut oldu.
Dünya sokaktaki gençlere yüzünü çevirdi, Gençler gösterdikleri kararlıkla dünya tarafından takdir edilip büyük bir saygınlık kazandı.
Umutlarımızın kırıldığı bir anda
Gençler sırayı alıp sahneye çıktı
Hayallerine sımsıkı sarıldılar
Gençler geleceğine sahip çıktı
Aslında gençler kavga etmek istemiyor. Onlar emeklerinin sömürülmeyeceği, geleceklerinin çalınmayacağı, umut edebilecekleri bir dünyayı inşa etmek istiyorlar.
Gençlerin sesi tüm kuşaklara bir yol açtı, elbette bu açılan yolda bize düşen de bu sese omuz vermektir.