Zonguldak’ta Afgan maden işçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin 9 Kasım 2023’te yakılmış halde bulunan cesediyle ilgili davada verilen tartışmalı kararlar, yargıya yönelik ağır eleştirileri de beraberinde getirdi. Nourtani’nin ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, yargılamayı yürüten Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu’na (HSK) giderek resmi suç duyurusunda bulundu.
“Kasten Öldürme Yerine Taksirle Ölüm! Mahkemenin Kararı Tepki Çekti”
Sanıklar hakkında “iştirak halinde kasten öldürme” suçlamasıyla müebbet hapis cezası istenirken, mahkeme beklenmedik bir şekilde kararı “taksirle öldürme”ye çevirdi. Maden ocağı sahibi Hakan Körnöş ve Enver Gideroğlu, sadece 5 yıl 8’er ay hapis cezasına çarptırılırken, Körnöş’ün kuzeni Ahmet Aydın “delil karartma” suçundan 4 yıl 6 ay, diğer çalışanlar Sercan Kayabaş ve Eray Demiro 2’şer yıl, Alaattin Çayırlı ise 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edildi.
Nourtani’nin ailesinin avukatı Kerim Bahadır Şeker, bugün HSK’ye giderek mahkeme heyeti hakkında şikayette bulundu.
“Avukattan Sert İddialar: Deliller Görmezden Gelindi, Tanıklar Dinlenmedi”
Şeker, şikayetinde olay yerinde keşif ve reddi hakim taleplerinin “usule aykırı şekilde” reddedildiğini, duruşma salonundan hukuka aykırı şekilde çıkarıldığını, yurt dışındaki tanıkların istinabe yoluyla dinlenmediğini, delil değerlendirmesinin taraflı ve yanlı yapıldığını, maktulün “ölüyken yakıldığının kesin olarak tespit edilemeyeceğine” ilişkin raporunun yok sayıldığını, gerekçeli kararın iki gün içinde yüzeysel olarak hazırlandığını, gerekçeli kararın çelişkili ve denetlenemez olduğunu savundu ve heyet hakkında disiplin cezalarının uygulanmasını talep etti.
Şeker, şikayette bulunmadan önce yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Yargılamayı adil ve tarafsız yürütmeyen, hukuka ve hakaniyete aykırı akrarlar veren heyet hakkında suç duyurusunda bulunmaya HSK’ya geldik. Ankara’da HSK ile alakalı disiplin soruşturması istemli dilekçelerimizi ve eklerimizi detaylı şekilde sunduk. Müvekkilimizin hak ve menfaatini gerekirse istinaf mahkemesine, gerekirse Yargıtay hakimlerine, gerekirse Anayasa Mahkemesine, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gitmek suretiyle defaatle savunmaya devam edeceğiz. Çünkü burada bir iş kazası yoktur. Burada gerçekleşen bir cinayettir. Bu cinayetin ortaya çıkarılması ve örtbas edlmemesi için elimizden gelen bütün çabaları gerçekleştireceğiz.”
Nourtani’nin ailesinin avukatı tarafından karara “sonradan gelen ve yeni ortaya çıkan otopsi ve adli tıp raporunda maktulün sol böbreğinin bulunmadığının tespit edilmesi hususunun değerlendirilmesi gerektiği” ve “yakma eyleminin cezasız bırakıldığı” gerekçeleriyle itiraz edilmişti.