BM İnsan Hakları Konseyi tarafından hazırlanan yeni rapor, Gazze savaşının başlamasından bu yana Gazze ve işgal altındaki Batı Şeria’da şiddetin arttığını ortaya koyuyor. Rapor, tecavüz de dahil olmak üzere çeşitli cinsel şiddet vakalarına yer verirken, üreme sağlığı tesislerinin yok edilmesini, belirli bir grubun doğumlarını engellemeye yönelik stratejik bir girişim olarak değerlendiriyor.
Doğumhanelere ve Üreme Sağlığı Tesislerine Saldırı
BM raporu, Gazze’deki doğumhanelerin hedef alınmasını ve üreme sağlığı merkezlerindeki embriyoların imha edilmesini, İsrail’in sistematik baskısının bir parçası olarak nitelendiriyor. Rapor, bu durumun Roma Statüsü ve Soykırım Sözleşmesi kapsamında “soykırım eylemleri” arasında değerlendirilebileceğini belirtiyor. Özellikle Gazze’deki en büyük tüp bebek kliniği olan El-Basma’nın Aralık 2023’te bombalandığı ve burada 4.000 embriyo ile 1.000 sperm ve yumurta örneğinin imha edildiği bildiriliyor. BM uzmanları, bu saldırının büyük kalibreli bir mermiyle yapıldığını ve İsrail tank mermileriyle gerçekleştirildiğini iddia ediyor.
İsrail’den Sert Tepki
İsrail hükümeti, BM raporunu “asılsız” olarak nitelendirerek suçlamaları kesin bir dille reddetti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, BM İnsan Hakları Konseyi’ni “antisemitist, çürümüş, teröristleri destekleyen ve konuyla alakasız bir kurum” olarak tanımladı. İsrail ordusu ise, Gazze’de tutuklulara kötü muamele yapıldığına dair iddiaların tamamen asılsız olduğunu ve uluslararası hukuk kurallarına tam olarak bağlı olduklarını belirtti.
BM Komisyonunun Bulguları
BM İnsan Hakları Konseyi tarafından 2021 yılında kurulan İşgal Altındaki Filistin Toprakları Hakkında Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, raporun mağdur ifadeleri, doğrulanmış fotoğraf ve video görüntüleri, sivil toplum kuruluşları ve kadın hakları örgütlerinden alınan bilgilere dayandığını açıkladı. Komisyon Başkanı Navi Pillay, “Topladığımız kanıtlar, cinsel ve cinsiyete dayalı şiddette elim bir artışı gösteriyor. İsrail, bu yöntemleri Filistinlileri sindirmek ve kendi kaderini tayin haklarını engellemek için sistematik bir baskı aracı olarak kullanıyor” dedi.
Cinsel Şiddet ve Sistematik Uygulamalar
Raporda, İsrail güvenlik güçlerinin Filistinlilere yönelik uygulamalarında cinsel şiddetin yerleşik bir yöntem olduğu belirtiliyor. Filistinlilerin zorla soyulması, çıplak bırakılması, cinsel taciz ve tecavüz tehditleri gibi uygulamalar, İsrail güçlerinin operasyonel prosedürlerinin bir parçası olarak tanımlanıyor. Ayrıca, tecavüz ve cinsel işkence gibi şiddet türlerinin ya doğrudan emirlerle ya da üst düzey yetkililerin örtülü onayıyla gerçekleştirildiği iddia ediliyor. Ancak, rapor, bu emirlerin yazılı kanıtlarına doğrudan yer vermiyor.
İsrail’in Yanıtı ve Uluslararası Hukuk
İsrail hükümeti, savaş suçları ve cinsel şiddet iddialarını reddederken, ordunun bu tür ihlalleri kesinlikle yasaklayan prosedürler ve emirler uyguladığını vurguladı. İsrail’in Cenevre’deki BM misyonu yaptığı açıklamada, raporun taraflı ve İsrail aleyhine oluşturulmuş bir propaganda belgesi olduğunu savundu. Açıklamada, İsrail ordusunun cinsel suçlarla ilgili kapsamlı soruşturma mekanizmalarına sahip olduğu ve iddia edilen olayların gerçek dışı olduğu belirtildi.
Gazze’deki Yıkım ve İnsanlık Krizi
BM raporuna göre, Gazze’deki 17 aylık savaş süresince sağlık tesisleri sistematik şekilde hedef alındı ve doğumhanelerin büyük bir kısmı yok edildi. Bu saldırılar sonucunda kadınların üreme sağlığı hizmetlerine erişimi engellendi ve hamile kadınlar doğum sırasında hayatlarını kaybetti. Uzmanlar, bunun insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamında değerlendirilebileceğini belirtiyor. Ayrıca, İsrail’in Gazze’deki sağlık hizmetleri sistemini çökertmek için bilinçli olarak sağlık altyapısını hedef aldığı ifade ediliyor.
Uluslararası Adalet Divanı ve Devam Eden Dava
Güney Afrika’nın Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail’e karşı açtığı “soykırım” davası halen devam ediyor. Güney Afrika, İsrail’in Gazze’de Filistinlileri kasıtlı olarak hedef aldığını ve yaşam koşullarını dayanılmaz hale getirerek soykırım suçu işlediğini iddia ediyor. İsrail ise bu suçlamaları kesin bir dille reddederken, BM raporu ve devam eden dava uluslararası toplumda geniş yankı uyandırmaya devam ediyor.
Savaşın İnsanlık Üzerindeki Etkileri
7 Ekim 2023’te Hamas tarafından gerçekleştirilen saldırının ardından İsrail, Gazze’ye yönelik kapsamlı bir savaş başlattı. Bu süreçte 48.520’den fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği bildiriliyor. Gazze’deki 2,1 milyonluk nüfusun büyük bölümü defalarca yerinden edilirken, binaların yaklaşık %70’inin hasar gördüğü veya tamamen yıkıldığı tahmin ediliyor. Sağlık hizmetleri, su, hijyen ve altyapı sistemleri çökmüş durumda ve yiyecek, yakıt, ilaç gibi temel ihtiyaçlara erişimde ciddi sıkıntılar yaşanıyor.