CHP 27. Dönem Ankara Milletvekili ve Eğitim-Sen kurucu Genel Başkanı Yıldırım Kaya 2024-2025 eğitim-öğretim yılının sona ermesinin ardından Milli Eğitim Bakanlığı’nın yaz dönemi uygulamalarına dair sert eleştirilerde bulundu. Kaya, kamuya ait okulların yaz aylarında tarikat ve cemaatlerle ilişkili vakıf ve derneklere tahsis edilmesine karşı çıkarak, bunun anayasal düzene aykırı paralel bir eğitim yapılanması olduğunu vurguladı.
“Eğitim Hizmeti Devlet Eliyle, Laik ve Bilimsel Temelde Sunulmalı”
Yıldırım Kaya yaptığı açıklamada, Anayasa’nın 42. maddesi ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu’na atıfla eğitimin laik, bilimsel ve kamusal esaslara göre yürütülmesi gerektiğini hatırlattı. Ancak Milli Eğitim Bakanlığı’nın asli görevini yerine getirmek yerine, tarikat ve cemaatlerin eğitim alanındaki etkisini artırdığına dikkat çekti.
“MEB, öğretmen açığını gidermek, derslik ihtiyaçlarını karşılamak için çalışması gerekirken; okulları yaz tatilinde tarikatlara açıyor. Bu, paralel bir eğitim ağı oluşturmak anlamına gelir,” dedi.
“Pedagojik Değil, İdeolojik Müdahale”
Kaya, bazı yaz kurslarında çocuklara yönelik travmatik uygulamaların gerçekleştirildiğini belirtti. Bunlar arasında öğrencilere mezarlık simülasyonları yaptırılması, kefen giydirilerek ölüm provası yaptırılması gibi pedagojik temelden yoksun faaliyetler yer aldı. Kaya, bu uygulamaları “patolojik bir zihniyetin ürünü” olarak tanımladı.
“Eğitim Siyaset Üstü Bir Alan Olmalıdır”
Eğitim politikalarının ideolojik mühendisliğe dönüştürüldüğünü belirten Kaya, AKP’nin sık sık müfredat değişikliğine gitmesini de eleştirdi:
“Her dört yılda bir kökten müfredat değişiyor. Bu istikrarsızlık, eğitim niteliğini düşürüyor ve gençleri karanlığa mahkûm ediyor,” ifadelerini kullandı.
“Belediyeler ve MEB Koordineli, Bilimsel Yaz Kursları Düzenlemeli”
Yıldırım Kaya, yaz okullarının yalnızca MEB kadrolarıyla yürütülmesi gerektiğini savundu. Belediyelerin ise sosyal, kültürel ve sportif alanlarda çocuklara yönelik kurslar açarak nitelikli kamusal hizmet sunabileceğini belirtti.
“Tüm Tarikat Protokolleri Derhal İptal Edilmeli”
Kaya, Milli Eğitim Bakanlığı’nın TÜGVA, İlim Yayma Cemiyeti, Peygamber Sevdalıları Vakfı, Ülkü Ocakları gibi kuruluşlarla yaptığı tüm protokollerin iptal edilmesini istedi.
“Eğitim, Cemaatlerin Değil, Halkın Hakkıdır”
Son olarak Cumhuriyet öğretmenleri adına konuşan Kaya, çocukların laik, eşit ve bilimsel eğitim hakkı için mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı:
“Bu ülkenin çocuklarını karanlığa teslim etmeyeceğiz. Onlar bilimle yoğrulmuş, sorgulayan bireyler olarak yetişmeli.”
Kaya’nın açıklaması şu şekilde;
“2024-2025 Eğitim-Öğretim yılı bitti, ancak eğitimde yaşanan sorunlar bitmedi. Yaz dönemi kamu okulları tarikat ve cemaatlere bağlı vakıf ve derneklerin kullanımına sunulması ile ilgili olarak yapmış olduğum değerlendirmemi bilgilerinize sunuyorum.
İyi çalışmalar dilerim.
MİLLÎ EĞİTİMDE PARALEL YAPILANMA: OKULLAR TARİKATLARA DEĞİL, ÇOCUKLARA AÇILMALI!
Okullar tatil oldu, öğretmenler ve öğrenciler bütün bir yılın yorgunluğunu atmak için dinlenecekler, hedefleri doğrultusunda planlarını yapacaklar, yeni eğitim- öğretim yılına hazırlanacaklar.
Okulların 2025-2026 Eğitim-Öğretim yılına hazır hale getirilerek; öğretmen açığının giderilmesi, derslik ihtiyaçlarının tamamlanması için MEB’lığı bir çalışma içine girmesi gerekirken;
Milli Eğitim Bakanlığı, anayasal bir kamu kurumu olarak tüm yurttaşlara eşit, bilimsel, laik ve kamusal bir eğitim sunmak yerine, asli görevini yapmamakta, anayasayı açıkça ihlal etmekte ve eğitim alanı adım adım tarikat ve cemaatlerin kuşatması altına alınmaktadır.
Laik ve bilimsel eğitime yönelen tehdit ve müdahaleler yaztatilinde de devam etmekte olup okullarda yaz okulu adı altında bilimsellikten uzak ve eğitime hizmet etmeyeceği uygulayıcılarından da belli olan kurslar düzenlenmek istenmekte, öğretmenlerin yerini yeterliliği ve eğitim düzeyi tartışılır kişiler almakta ve bu kişilerin ücretlerinin müftülükler ve halk eğitim merkezleri üzerinden Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden karşılanacağı belirtilmektedir.
Devlet Kaynaklarıyla Paralel Eğitim Ağı Kuruluyor
Tarikat ve cemaatlere bağlı vakıf ve dernekler tarafından yapılacak olan bu organizasyonlar, sıradan bir yaz kursu değil, maalesef devlet eliyle yürütülen paralel bir eğitim yapılanmasıdır.
Bu Bir Eğitim Değil, İdeolojik Müdahaledir
Anayasa’nın 42. maddesi ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu gereği eğitim hizmeti; laik, bilimsel ve devlet eliyle yürütülmelidir. Okullarda zaten değerler eğitimi verilmekte, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersleri alanında uzman öğretmenlerce okutulmaktadır. Tarikat mensubu din görevlilerinin “eğitici” adıyla okullara sokulması, pedagojik değil, ideolojik bir müdahaledir.
Bugüne dek bu tarz yaz okullarında yaşanan bazı uygulamalar, çocuklara yönelik travmatik ve pedagojik temelden yoksun faaliyetleri gözler önüne sermektedir:
- Öğrencilere kâğıttan mezarlık yaptırılmış, içine girip ölü taklidi yapmaları ve dua okumaları istenmiştir.
- Kefen giydirme, ölüm provası, kurban kesme canlandırmaları gibi uygulamalarla çocuklar psikolojik olarak baskılanmıştır.
Bu sahneler, pedagojik değil; patolojik bir zihniyetin ürünüdür!
Eğitim Siyaset Üstüdür
Bu konu, siyasi bir tartışmanın çok ötesindedir. Eğitim; toplumun geleceğini belirleyen, ideolojik dayatmalarla değil akıl, bilim ve pedagojik ilkelerle şekillendirilmesi gereken bir alandır.
AKP’nin eğitim politikası, “kendine benzer bireyler” yetiştirme üzerine kuruludur. Tıpkı Hitler Almanyası’nın, Mussolini İtalya’sının eğitim sistemini ideolojik bir mühendisliğe dönüştürmesi gibi. Peki tarihe baktığımızda ne oldu? Bu ülkeler kendi halklarını cehalete, kendi gençlerini karanlığa sürüklediler.
AKP’nin Müfredat Mühendisliği:
İdeolojik Döngü
Her çağdaş ülkede bir müfredatın başarıya ulaşıp ulaşmadığını anlamak için en az 15-20 yıllık bir süreç gerekmektedir. Oysa AKP, her dört yılda bir kökten müfredat değişikliğine gitmiştir. Sürekli yeni bir ideolojik çerçeve, sürekli farklı bir yönelim…
Bu istikrarsızlık yalnızca eğitim niteliğini değil, gelecek nesilleri de kaybetmemize neden olmaktadır.
Nasıl mı ?
Eğitim yoluyla beyin göçünü önleyeceklerine, toplumu düşünmeyene, sorgulamayana mahkûm ediyorlar. Bu ülkenin en değerli varlığı olan çocukları, özellikle yoksul bölgelerde, tarikatlara teslim ederek sadakat temelli bir kuşak inşa etmeye çalışıyorlar.
Bugün yaşadığımız tablo, FETÖ’nün taktiklerinin farklı bir versiyonudur. Aynı yöntem, aynı hedef, sadece aktörler değişmiştir.
Ne Yapılmalı?
- Yaz Okulları MEB kadrolarıyla açılmalı, yaz kursları sadece kadrolu öğretmenler, rehber öğretmenler ve alan uzmanları eliyle yürütülmeli; tarikat mensuplarına kapılar kapatılmalıdır.
- Belediyeler sosyal ve kültürel kurslar açmalı ve Belediyeleryüzme, futbol, basketbol gibi spor branşlarının yanı sıra müzik, tiyatro, resim, halk oyunları ve yaratıcı yazarlık gibi kurslarla çocuklara nitelikli kamusal hizmet sunmalıdır.
- Okulların kapıları cemaatlere değil, çocuklara açılmalı,kamuya ait hiçbir okul binası dini veya siyasi organizasyonlara tahsis edilmemelidir. Devletin okulu halkındır! Kapılar çocuklara, onların oyununa, merakına, yaratıcılığına açık olmalıdır.
- Tüm Protokoller Derhal İptal Edilmeli
MEB’in TÜGVA, İlim Yayma, Peygamber Sevdalıları Vakfı, Ülkü Ocakları ve benzeri yapılarla yaptığı tüm protokoller derhal iptal edilmelidir.
Eğitim, Cemaatlerin Değil, Halkın Hakkıdır
Ve biz Cumhuriyet Öğretmenleri ve eğitimciler olarak bu ülkenin çocuklarını karanlığa teslim etmeyeceğiz. Onlar sorgulayan, düşünen, bilimle yoğrulmuş bir gelecek için doğdular. Laik, eşit, kamusal ve bilimsel eğitim hakkını sonuna kadar savunacağız!
Saygılarımla”
TÖBSEN’in tespitlerine göre; İlim Yayma Cemiyeti’nin 2025 Yazında Yaz Okulu Düzenleyeceği Devlet Okulları Listesi
Afşin – Şehit Hakan Bıçakçı İmam Hatip Lisesi
Akhisar – Dr. Ahmet Tarık Sarı İlköğretim Okulu
Ankara – Tevfik İleri İmam Hatip Lisesi
Antalya – Hamidiye İmam Hatip Ortaokulu
Bağcılar – FSM Anadolu İmam Hatip Lisesi, Orhan Gazi Anadolu İmam Hatip Lisesi
Bahçelievler – Kudret Saraç İmam Hatip Ortaokulu, Bahçelievler Belediyesi Anaokulu
Bakırköy – Bakırköy Meydan’daki bir okul
Balıkesir – Muharrem Hasbi Anadolu Lisesi, Mehmet Şeref Eğinlioğlu Ortaokulu
Bayburt – 15 Temmuz İmam Hatip Ortaokulu
Beylikdüzü – Azem Yükseloğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi
Biga – Şehit Yarbay Raif Necdet Hoşgör İmam Hatip Ortaokulu
Bilecik – Bilecik Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi
Bingöl – Borsa İstanbul Mustafa Kemal Paşa İlkokulu, Şehit Hulusi Elçi İmam Hatip Ortaokulu
Büyükçekmece – Şirin Diril Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi
Çatalca – Şehit Halil İbrahim Gürel Anadolu İmam Hatip Lisesi
Çorlu – Abdullah Aysel Öğücü Ortaokulu, Ünilever İş İlkokulu, Atakent İlkokulu, Şehit Metin Aslan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi
Darıca – Cumhuriyet İlköğretim Okulu
Derince – Yenikent Mevlana İlkokulu
Düzce – 15 Temmuz Şehitler Anadolu Lisesi
Erciş – Tenzile Ana İlkokulu
Esenler – Tacirler Eğitim Vakfı İmam Hatip Ortaokulu
Esenyurt – İhsan Nakipoğlu Anadolu İmam Hatip Lisesi
Eyüpsultan – Hacı Osman Torun Anadolu İmam Hatip Lisesi
Gaziosmanpaşa – Evliya Çelebi İmam Hatip Ortaokulu, Dumlupınar Ortaokulu
Gebze – Gebze Emlak Konutları Ortaokulu
Gümüşhane – 15 Temmuz İmam Hatip Ortaokulu
Isparta – Deregümü Ortaokulu
İnegöl – Merkez İmam Hatip Lisesi
Nilüfer – Nilüfer Anadolu İmam Hatip Lisesi
Kadıköy – Şehit Akın Sertçelik Anadolu İmam Hatip Lisesi
Karaman – Fatih Anadolu Lisesi
Karamürsel – Karamürsel Anadolu İmam Hatip Lisesi, Akçakoca Proje İmam Hatip
Kızılcahamam – Şehit Zekeriya Yurdakul Anadolu İmam Hatip Lisesi
Konya – 13 okul
Kilis – 5 okul
Kozan – Necip Fazıl Kısakürek İmam Hatip Ortaokulu
Körfez – Mevlana İmam Hatip Ortaokulu
Kula – Dört Eylül Ortaokulu
Küçükçekmece – Ebu Hanifi İmam Hatip Lisesi
Muş – Adil Yazar İlkokulu, Nizamülmülk Lisesi
Orhangazi – Orhangazi İmam Hatip Ortaokulu
Rize – Rize Anadolu İmam Hatip Lisesi
Sakarya – 15 Temmuz Fen Lisesi
Şavşat – Nedim Urhan İmam Hatip Ortaokulu
Trabzon – Cumhuriyet İlkokulu
Üsküdar – Deniz İş İlkokulu
Yalova – Yusuf Ziya İlkokulu
Viranşehir – 15 Temmuz İlkokulu
Tekkeköy – 19 Mayıs Ortaokulu