Zonguldak’ta kaçak maden ocağında çalışırken iş kazasında yaralanan, ardından yakılarak öldürülen Afgan işçi Vezir Mohammad Nourtani davasında önceki gün çıkar karara tepkiler sürüyor.
Zonguldak’ta kaçak maden ocağında çalışırken iş kazası sonucu yaralanan ve ardından yakılarak öldürülen Afgan işçi Vezir Mohammad Nourtani için yürütülen davada çıkan karar kamuoyunda büyük infial yarattı. 6 yıl boyunca ruhsatsız şekilde işletilen ocağın sahipleri ve sorumlular hakkında verilen düşük cezalar, “adalet” tartışmalarını da beraberinde getirdi.
6 yıl boyunca kaçak maden ocağını işleten patronlar ile diğer sanıkların aldığı ödül gibi cezalara bir eleştiri de Çağdaş Hukukçular Derneği’nden (ÇHD) geldi.
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD), kamuoyuna yaptığı açıklamada, verilen cezaların emek sömürüsüne karşı yürütülen mücadeleyi zayıflattığını belirtti. Açıklamada, yaşananların sadece bir “iş cinayeti” değil, aynı zamanda sistematik bir “göçmen emeği istismarı” olduğu vurgulandı.
ÇHD tarafından yapılan açıklamada “Verilen karar kabul edilemez” denilerek “Cinayete ilişkin Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılama süreci 11 Nisan 2025 tarihinde görülen 6. celsede; Nourtani’nin yakılarak öldürüldüğüne işaret eden rapor görmezden gelinerek, cinayete ilişkin yeterli araştırma yapılmaksızın cezasızlık ile sonuçlandırılmıştır” ifadelerine yer verildi.
En yüksek cezayı alan sanığın kapalı ceza infaz kurumunda geçireceği toplam sürenin sadece 1 ay olduğu da vurgulandı.
ÇHD tarafından yapılan açıklamada, şu ifadeler yer aldı; “Ocağın kaçak olduğunun anlaşılmaması için Nourtani’yi hastaneye götürmeyip ölüme terk eden, dahası bedenini yakarak yok etmeye çalışan sanıkların davranışları basit bir ihmal olarak değerlendirilmiş, canavarca hisle kasten öldürme suçundan cezalandırılması gereken sanıklar adeta ödüllendirilmiştir. Soma, Ermenek, Amasra ve daha onlarca örneğini gördüğümüz “ruhsatlı” maden ocaklarında dahi işçi güvenliği için gerekli önlemler alınmadan ve denetimler yapılmadan işçilerin çalıştırılması nedeniyle yaşanan katliamlarda yüzlerce işçi hayatını kaybetmişken; hiçbir iş güvenliği tedbirinin olmadığı kaçak ocaklarda çalışmak zorunda kalan işçiler, hastaneye dahi götürülmeden ölüme terk edilmekte, ocaktan yaralı olarak çıkarılan işçiler yakılarak yok edilmeye çalışılmaktadır. Kaza değil katliam, kader değil cinayet!”