Bu siteyi kullanarak Gizlilik Sözleşmesi ve Bilgi Güvenliği Politikası'nı onaylamış olursunuz.
Kabul Et
Sahi GündemSahi GündemSahi Gündem
Bildiri
Yazı Tipi BoyutlandırıcıAa
  • Yazarlar
  • Siyaset
  • Emek-Çalışma Hayatı
  • Dünya
  • Ekonomi
Okuma: Emekçinin Günü, Sefaletin Gölgesinde: Hür-Sen’den 1 Mayıs Mesajı
Paylaş
Yazı Tipi BoyutlandırıcıAa
Sahi GündemSahi Gündem
  • Yazarlar
  • Siyaset
  • Emek-Çalışma Hayatı
  • Dünya
  • Ekonomi
Ara
  • Yazarlar
  • Siyaset
  • Emek-Çalışma Hayatı
  • Dünya
  • Ekonomi
Mevcut bir hesabınız var mı? Giriş Yap
Bizi Takip Edin
Emek ve Sendika

Emekçinin Günü, Sefaletin Gölgesinde: Hür-Sen’den 1 Mayıs Mesajı

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Şanlıurfa’dan seslenen Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, emekçilerin ekonomik zorluklar altında ezildiğini vurguladı. Kuruoğlu, memur ve emeklilerin yaşadığı gelir adaletsizliğine dikkat çekerek, “1 Mayıs’ı buruk, öfkeli ve yoksulluğun gölgesinde karşılıyoruz” dedi. Emeğin hak ettiği değeri bulması için mücadele çağrısı yaptı.

Sahi Gündem
Son güncelleme: 01/05/2025 19:30
Sahi Gündem
Yayımlandı 01/05/2025
Paylaş
Paylaş

1 MAYIS EMEK VE DAYANIŞMA GÜNÜ KUTLU OLSUN

EMEĞİN HAK ETTİĞİ DEĞERİ BULDUĞU BİR ÇALIŞMA HAYATI İSTİYORUZ

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününde Şanlıurfa’dan seslenen Hürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, “1 Mayıs’ı buruk, öfkeli ve yoksulluğun gölgesinde karşılıyoruz” dedi.

Hür-Sen Genel Başkanı Levent Kuruoğlu konuşmasının devamında şunları kaydetti;

“Emekçinin alın terinin, dayanışmanın ve adalet talebinin haykırıldığı gündür. Ne yazık ki bu yıl da 1 Mayıs’ı buruk, öfkeli ve yoksulluğun gölgesinde karşılıyoruz.

1 Mayıs, sadece bir takvim günü değil; emeğin hak ettiği değeri bulduğu, çalışma hayatındaki sorunların dile getirildiği bir mücadele günüdür. Ancak Türkiye’de 1 Mayıs, emeğin değil, sefaletin günü haline getirilmiştir.
Ülkemizde fakirlik normalleştirilmiş, meslek grupları birbirine düşürülmüştür. Toplumun tüm kesimlerinin sosyal ve ekonomik refahını sağlamak mümkünken, alın terimiz ve emeğimiz iktidarın keyfine ve patronun insafına kalmıştır.
Yıllardır uygulanan politikalarla;
• Zengin daha zengin olmuş,
• Patronlar ihya edilirken,
• Emekçiler açlığa, memurlar sefalet maaşına, emekliler ise unutulmaya terk edilmiştir.
Nisan 2025 verilerine göre açlık sınırı 24.035 TL,
Yoksulluk sınırı ise 78.291 TL’ye yükselmiştir.
Peki bugün asgari ücret ne kadar? 22.104 TL…
Açlık sınırının bile altında!
Türkiye’de yaklaşık 8 milyon çalışan, yani her iki kişiden biri, asgari ücretle çalışmak zorunda bırakılmıştır. Artık asgari ücret, taban değil ortalama ücret haline getirilmiştir.
Emekli maaşı ise: 14.469 TL
Bu maaşla bir emeklinin bırakın yaşamayı, nefes alması bile mümkün değil.
Isınma, kira, fatura derken geriye kalan sadece çaresizlik oluyor.
Bu maaşla yaşamaya çalışan emekli sayısı ise 4 Milyonun üstündedir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023’te “memur maaşını 22 bin TL yapacağız, memur emeklisine de yansıtacağız” dedi.

Memura seyyanen zam yapıldı, emekliye verilmedi!
Üstelik memura verilen seyyanen zam 2025 itibarıyla 16.043 TL’ye çıktı, ama emekli yine görmedi!
Buradan açıkça söylüyoruz:
Emekliyi kandırdınız!
Verdiğiniz sözü tutmadınız!
Memur emeklileri her ay 16.043 TL daha az maaş almakta, yani sistematik şekilde yoksullaştırılmaktadır!
Sayın Cumhurbaşkanı, emeklilere verdiği sözü tutmalı, memur emeklilerinin maaşına seyyanen zam derhal eklenmelidir.


Son yıllarda yaşanan yüksek enflasyon ve ekonomik kriz nedeniyle en büyük alım gücü kaybını kamu görevlileri yaşamaktadır. Aktif görev maaşı ile emekli aylığı arasındaki uçurum her geçen gün büyümekte, bu durum kamu görevlilerinin emekliliğini fiilen imkânsız hale getirmektedir. Talebimiz nettir: Kamu görevlilerinin görevdeyken aldığı tüm ek ödemeler – özellikle bordroda yer alan ve fiilen maaşa yansıyan kalemler – emekli maaşlarına da eksiksiz şekilde yansıtılmalıdır. Bu adaletsiz uçurum derhal giderilmelidir.
Kamu çalışanları, artık yoksulluk sınırının altında maaşlarla ayakta kalmaya çalışmaktadır. Toplu sözleşme masası ise yandaş sendikaların iktidarla sahnelediği bir tiyatroya dönüşmüştür. TÜİK’in gerçekle ilgisi olmayan enflasyon verileri, memurun alım gücünü eritirken yoksulluğu derinleştirmektedir. TÜİK rakamlarının doğru olduğunu iddia edenlere söyleyeceğim ise TÜİK oradaysa çarşı buradadır.
3600 ek gösterge düzenlemesi sınırlı tutulmuş, kamu çalışanlarının büyük kısmı kapsam dışında bırakılmıştır. 1. Dereceye gelmiş tüm memurlar bu haktan faydalanana kadar mücadelemiz sürecektir.
Kamuda yardımcı hizmetler sınıfı kaldırılmalı, bu sınıftaki kamu görevlileri öğrenim durumlarına göre uygun kadrolara atanmalıdır.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın 3 çocuk konusunda sürekli bir ısrar içindedir. Çalışanların çocuğa nasıl bakacağı konusunda ise bir yöntem belirtmemektedir. Elbette her aile çocuk sahibi olmak ister. Ancak çocuk sahibi olmanın, büyütmenin, yetiştirmenin bir maaliyeti var. Doğum sonrası 8 hafta olan ücretli izin süresi ve çalışma alanlarında kreş imkanları arttırılmalıdır.
Ekonomik kriz altında ezilen kamu görevlileri için Kira, Giyim, Yemek, Ulaşım yardımları ve kurumlarda kreşlerin yaygınlaştırılması gibi sosyal ödemeler oluşturulmalı.
Kamu yönetiminde liyakatin adı dahi anılmaz olmuştur. Mülakatlar, torpilli atamalar, şeffaflıktan uzak görevde yükselme süreçleri çalışma barışını kökünden bozmuştur. Kamu istihdamı ise kadrolu güvenceli yapıdan uzaklaştırılmış, öğretmenler ücretli köleliğe, sözleşmeliler güvencesizliğe mahkûm edilmiştir.


Sendikaların İhaneti Hafızamızdadır!
Temmuz ayında başlayacak toplu iş sözleşmeleri öncesi uyarıyoruz:
Yıllardır olduğu gibi, yandaş sendikalar iktidarın dediklerini harfiyen uygulamaya hazırlanıyor.
Memur ve emeklinin alın teri, Toplu sözleşme masasında tiyatro oynanarak pazarlanamaz!
Yoksulluğumuzun tek sebebi iktidar değil;
Biat eden, sessiz kalan, pazarlık masasında eğilen sendikalardır!
Değerli emekçiler, kıymetli basın mensupları,
Kamuda mesleğimizin, çalışma koşullarımızın, yeterliliğimizin, çalışma sürelerimizin, kabiliyetlerimizin bir önemi kalmamıştır.
Kadrolu öğretmen atamak yerine, okullarda ücretli öğretmenler asgari ücretin altında bir gelirle çalıştırılıyor, teknik hizmetler sınıfını sıradanlaştırıyor, kamuda aynı işi yapana aynı ücret ödenmiyor. Ülkenin gelişmesinin en önemli meslek gruplarından biri olan mühendisler yok sayılıyor. Dünyada Temel Sağlık Hizmetleri bir bütün olarak kabul edilmesine rağmen Ülkemizde Veteriner Hekimleri sağlık hizmetleri sınıfından ayrı tutuluyor. Güvenlik güçlerimizin çalışma koşulları her geçen gün daha da zorlaşıyor, ücretleri ise yerinde sayıyor. Hastanelerde inanılmaz boyutlara ulaşan hasta sayıları ve iş yükü altında sağlık çalışanları eziliyor, doktorlar sağlık çalışanları ülkemizi terk ediyor. Belediyelerde memurların keyfi olarak sürgünle cezalandırılması son sürat devam ediyor.
Maliye Bakanlığı koltuğunda kayyum gibi davranan Mehmet Şimşek’in ağzından düşmeyen “tasarruf” kelimesi, sadece emekçiye kesilen cezanın adıdır.
Makam araçlarından, ballı ihalelerden, yandaşa krediden vazgeçmeyenler, işçiye ve memura “tasarruf” tavsiye ediyor!
Bu çürümüşlükle mücadele etmeden, emeğin hakkı teslim edilemez!
Bu tablo sürdürülemez.
Bugün bir kez daha buradan ilan ediyoruz:
Emeğin onurunu savunmaktan, alın terinin hakkını istemekten, yoksulluğa karşı adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz!
1 Mayıs ruhuyla, insanca bir yaşam, adil bir ücret, güvenceli bir çalışma hayatı istiyoruz.
Ve bu talepler gerçekleşene dek mücadeleyi büyüteceğiz!
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın emek ve adalet mücadelesi!

Ayrıca Şunları da Beğenebilirsiniz

Erol Eğrek’in Ölümüne Tepki Çığ Gibi: Çalık Holding Önünde Protesto

Mollakara’da Yaşam Savunucuları Bir Arada!

770 Küçük Bedel: Türkiye’de Çocuk İşçiliği Göz Göre Göre Büyüyor

Gülhane’de TİP Buluşmasına Polis Müdahalesi: 43 Gözaltı

İşçiye Sıfır, Holdinge Tam Destek! TÜPRAŞ’ta Öfke Sokağa Taştı

ETİKETLENDİ:1 mayısHürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu
Bu Yazıyı Paylaşın
Facebook Whatsapp Whatsapp
Bir Yorum Bırak

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

HABERLER

Manisa, Başkan Ferdi Zeyrek’e Gözyaşlarıyla Veda Etti

Sahi Gündem
Sahi Gündem
10/06/2025
Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek Hayatını Kaybetti: Elektrik Kazası Türkiye’yi Yasa Boğdu
Eğitimde Çöküş Devam Ediyor!
Garip Dede Dergâhı’ndan Toplumsal Barış Çağrısı: “Bu Toprakların Umudu Birliktir”
Mehmet Bekaroğlu’ndan Barış Süreci Yorumu: “Bu Bir Pazarlık Süreci Değil, Ön Şartsız Silah Bırakmadır”
Önceki Sonraki

BİZİ TAKİP EDİN

FacebookBeğeni
XTakip
InstagramTakip
YoutubeAbone

YAZARLAR

Mehmet Bekaroğlu
Yıldırım Kaya
Mehtap Yücel
Zeki Kılıçaslan
Yıldırım Öztürk

Kategoriler

  • Yazarlar
  • Haber
  • Siyaset
  • Emek/Sendika
  • Dünya
  • Ekonomi

SAHİ

2025 © Her Hakkı Mahfuzdur.

Bize Yazın

Herhangi bir konu hakkında bize yazabilirsiniz.

bilgi@sahigundem.com

© Sahi Gündem. Tüm Hakları Saklıdır.
Tekrar Hoşgeldin!

Hesabınıza giriş yapın

Kullanıcı Adı veya E-posta
Şifre

Şifreni mi unuttun?