DİSK/Genel-İş Sendikası tarafından yayımlanan 2025 yılına ait “Güncel İstatistikler” raporu, Türkiye’nin çalışma yaşamına dair çarpıcı gerçekleri gün yüzüne çıkardı. Veriler, işsizlikten enflasyona, sendikalaşmadan iş cinayetlerine kadar pek çok alanda emekçilerin karşı karşıya olduğu derin krizleri gözler önüne seriyor. Özellikle asgari ücretin açlık sınırının bile altında kalması, raporun en dikkat çekici başlıklarından biri oldu.
İstihdamda Cinsiyet Eşitsizliği ve Kayıt Dışı Tehlikesi
Türkiye genelinde 2025 Mayıs ayı itibarıyla toplam istihdam edilen kişi sayısı 32 milyon 519 bin olarak açıklandı. Erkek çalışanlar %66,3’lük oranla 21 milyon 739 bine ulaşırken, kadın çalışanlar yalnızca %32,2 ile 10 milyon 780 binde kaldı. Cinsiyet eşitsizliği hâlen önemli bir sorun olmaya devam ediyor.
Daha da çarpıcı olan ise kayıt dışı istihdam oranının %24,7 gibi yüksek bir seviyeye ulaşması. Bu da yaklaşık 7 milyon 878 bin kişinin sosyal güvenceden yoksun, denetimsiz koşullarda çalıştığını gösteriyor.

İşsizlikte Gerçek Rakam Korkutucu: %31!
TÜİK’e göre 2025 Mayıs ayı itibarıyla dar tanımlı işsizlik oranı %8,4 olarak görünse de, DİSK’in geniş tanımlı işsizlik verisi çok daha vahim:
12 milyon 606 bin kişiyle %31 işsizlik oranı, iş aramaktan umudunu kesenler, eksik süreyle çalışanlar ve kayıt dışı istihdamda olanları da kapsıyor.
Altı Ayda 961 İşçi Hayatını Kaybetti
İş cinayetleri verileri ise emek dünyasının bir başka karanlık yüzünü oluşturuyor.
Yalnızca 2025 yılının Haziran ayında 164 işçi hayatını kaybederken, yılın ilk 6 ayında toplam 961 işçi yaşamını yitirdi. Bu tablo, iş güvenliği önlemlerinin yetersizliğini gözler önüne seriyor.
Asgari Ücret Açlık Sınırının Gerisinde
Çalışanların yaşam standardını doğrudan etkileyen asgari ücret, net olarak 22.104,67 TL seviyesinde belirlendi. Ancak açlık sınırı 23.615 TL, yoksulluk sınırı ise 81.586 TL.
Bu durum, milyonlarca çalışanın temel ihtiyaçlarını bile karşılayamadan yaşam mücadelesi verdiğini açıkça ortaya koyuyor.
Enflasyon Rakamlarında Uçurum
2025 Haziran verilerine göre;
- TÜİK TÜFE: %35,05
- TÜFE Alternatif: %24,45
- ENAG (Bağımsız Akademisyenler): %68,68
Bu üç farklı verinin birbirinden oldukça uzak olması, kamuoyunun resmi rakamlara olan güvenini zedeliyor.
Sendikalaşma Oranı %15’in Altında Kaldı
Toplam işçi sayısı 16 milyon 864 bin 733 olarak açıklanırken, yalnızca 2 milyon 524 bin 574 kişi sendikalı.
Bu da Türkiye’deki sendikalaşma oranının yalnızca %14,97 olduğunu gösteriyor. Özellikle özel sektörde sendikal örgütlenmenin önündeki yasal ve idari engeller, emekçilerin kolektif haklardan uzak kalmasına neden oluyor.
Genel Hizmetler İşkolunda Sendikalaşma Daha Yüksek
Genel hizmetler işkolunda ise sendikalı işçi oranı %58,8’e ulaşıyor. Belediyelerde ve belediye iktisadi teşekküllerinde (BİT) çalışan 675 bin 765 kişi bu işkoluna dâhil.
Sendika üye sayısı ise 171 bin 348. Bu rakam, yerel yönetimlerde örgütlülüğün göreceli olarak daha güçlü olduğunu gösteriyor.
Kıdem Tazminatında Yeni Tavan: 53.919,68 TL
2025 Temmuz itibarıyla kıdem tazminatı tavanı 53.919,68 TL olarak belirlendi. Ancak bu tavan ücret, özellikle yüksek gelir grubundaki çalışanlar için kıdem hakkını sınırlayan bir unsur olmaya devam ediyor.
Kriz, Emekçinin Gündelik Gerçeği Haline Geldi
DİSK/Genel-İş’in paylaştığı bu tablo, emekçilerin 2025 yılı itibarıyla karşı karşıya olduğu gerçekleri ortaya koyuyor. Yüksek işsizlik, düşük ücret, yetersiz sosyal güvence, sendikasızlık ve can güvenliği riski…
Türkiye’de çalışan kesim, adeta ekonomik ve sosyal bir krizin göbeğinde yaşam mücadelesi veriyor.
Kaynak: https://x.com/emekarastirma/status/1943229029256929363
Kaynak: https://data.tuik.gov.tr/Bulten/Index?p=Tuketici-Fiyat-Endeksi-Haziran-2025-54181