POLİTEİA tarafından hazırlanan analiz, Temmuz 2025 itibarıyla Türkiye’nin siyasal, toplumsal ve ekonomik dinamiklerine dair kamuoyundaki güncel eğilimleri ortaya koyuyor. İstanbul Ekonomi Araştırma’nın 26 ilde 2000 kişiyle yürüttüğü saha araştırmasına dayanan çalışmada, seçmen davranışlarından lider algılarına, dış politikadan güvenlik endişelerine kadar birçok başlık kamuoyu verileriyle değerlendiriliyor.
Güvenlik Gündemin İlk Sırasında
Yaz aylarında kamuoyunun dikkatini en fazla çeken başlıklar, bölgesel krizler ve ulusal güvenlik gelişmeleri oldu. İran-İsrail savaşı ve Pençe-Kilit Harekâtı’nda 12 askerin şehit olması, güvenlik eksenli kaygıları derinleştirirken; PKK’nın sembolik silah bırakma eylemi, Abdullah Öcalan’ın açıklamaları ve DEM Parti’nin sürece yönelik tavrı kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. “Terörsüz Türkiye” söylemi farklı kesimlerde çeşitli tepkilerle karşılandı.
Katılımcıların yarısı Türkiye’nin hava savunma kapasitesini yetersiz bulduğunu ifade ederken, NATO’ya duyulan güvenin düşük seviyelerde olduğu vurgulandı. Aynı dönemde CHP Kurultay süreci, RTÜK’ün ekran karartma yaptırımları, yeni ekonomik paketler ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında açılan dava da toplumun siyasal kurumlara duyduğu güven üzerinde etkili oldu.
Dış Politikada Tutumlar: Tarafsızlık mı, Arabuluculuk mu?
İran-İsrail gerilimi bağlamında halkın Türkiye’nin dış politikadaki rolüne dair beklentileri netleşti. Katılımcıların üçte biri Türkiye’nin aktif arabuluculuk üstlenmesini isterken, bazı partilerin seçmenleri “tarafsız kalınması” gerektiğini savundu. İsrail ile diplomatik ve ticari ilişkilerin kesilmesini isteyenlerin oranı %64’e yükselirken, kamuoyunda hükümetin bu yönde somut bir adım atmadığına dair güçlü bir algı oluştu.
Siyasi Dengeler Değişiyor: CHP Öne Çıkarken Seçmen Arayışta
Araştırmada CHP’nin oy oranı %33,3’e çıkarak birinci parti konumuna yükseldi. AK Parti ise %31,5’e geriledi. Kararsız seçmen oranının %21’i aşması, seçmenin hâlâ yeni alternatif arayışında olduğunu gösteriyor. Mansur Yavaş gibi isimler halk nezdinde başarı puanlarını artırırken, küçük partilerin liderlerine olan ilgi de artış eğiliminde. Bu durum, seçmenin geleneksel kutuplar dışında yeni siyasi aktörlere yöneldiğini işaret ediyor.
Ekonomide Ayrışan Algı: Enflasyon Düşüyor Ama Geçim Sıkıntısı Sürekli
Enflasyon beklentileri düşüşe geçse de, halkın genel ekonomik değerlendirmeleri olumsuz kalmaya devam ediyor. Bu durum, “hayat pahalılığı ile enflasyon algısının toplum nezdinde ayrıştığını” gösteriyor. Vatandaşlar temel ihtiyaçlarını karşılama konusunda zorlandıklarını belirtirken, iyileşen makroekonomik göstergelere karşı mesafeli bir duruş sergiliyor.
Partilere Güven ve Oy Vermeme Nedenleri
CHP’ye oy vermeyen seçmenlerin gerekçeleri arasında “partinin yönetim kapasitesine olan inançsızlık, ideolojik uyuşmazlıklar ve parti içi düzensizlik” başı çekiyor. Ayrıca, “din karşıtı algı” da bazı seçmenlerin CHP’den uzak durmasında belirleyici bir etken olarak öne çıkıyor.
Toplumsal Dönüşüm ve Siyasi Yeniden Yapılanma Süreci
Raporda, Türkiye’nin kutuplaşma sonrası yeni bir siyasal denge arayışı içinde olduğu vurgulanıyor. Güvenlik kaygısı seçmen davranışlarında belirleyici olurken, dış politikada “daha bağımsız ve etkili bir duruş arayışı” dikkat çekiyor. Ekonomik verilere yönelik iyimser sinyaller bulunsa da, “toplum nezdinde istikrar ve güven henüz tam anlamıyla sağlanmış değildir.”
“Bu bağlamda Türkiye’nin yön arayışı, sadece bir sistem tercihi değil; aynı zamanda temsil gücünü ve ortak geleceğe dair uzlaşma zeminini yeniden inşa etme çabasıdır. Nereye gidileceğinden çok, bu yolculuğun nasıl ve hangi ilkelerle yürütüleceği önem kazanmaktadır. Adalet, kapsayıcılık ve toplumsal barışla desteklenmiş bir yön çizgisi, Türkiye’nin daha istikrarlı ve güçlü bir geleceğe ulaşmasını mümkün kılacaktır.”
Kaynak: POLİTEİA // TÜRKİYE’NİN TOPLUMSAL GÜNDEMİ VE GÜVENLİK ALGISI