23 Mart’ta tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Mehmet Murat Çalık, sağlık durumundaki kötüleşme ve “lenfoma şüphesi” nedeniyle ameliyat edilmesinin ardından yeniden cezaevine gönderildi. İBB’ye yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan Çalık için, sağlık kurulu tarafından verilen ayrıntılı rapora rağmen İzmir Buca Kırıklar Cezaevi’ne sevki gerçekleştirildi.
Lösemi Şüphesi ve Geçmiş Kanser Öyküsü
Mehmet Murat Çalık, daha önce iki kez kanser tedavisi görmüş bir hasta. 23 Haziran’da hastaneye yeniden sevk edilmesinin ardından yapılan kemik iliği biyopsisinde, lenfoma ile uyumlu ciddi bulgulara rastlandı. Bunun üzerine ameliyat edildi.
Sonrasında hazırlanan İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Kurulu Raporu‘nda, Çalık’ın taşıdığı tanılar şöyle sıralandı:
- Akut Myeloid Lösemi (AML M4)
- Mukoepidermoid Karsinom
Rapor: Cezaevinde Kalması Hayati Risk Taşıyor
Sağlık kurulunun hazırladığı ve iki yıl geçerliliği olan raporda şu tespitlere yer verildi:
- Lökopeni ve nötropeni ile birlikte ciddi kilo kaybı, cezaevi şartlarında lösemi nüksü ve sepsis riski doğurabilir.
- Kemik iliği blast oranı %4-5 arasında ve bu değer, nüks sınırında değerlendiriliyor.
- R tipi açık veya kapalı infaz kurumlarında kalması tıbben uygun değil.
- Yakın hematolojik izlem ve onkoloji kontrolü gerekiyor.
Kurul, son kararı Adli Tıp Kurumu’nun vermesi gerektiğini belirtti. Ancak bu karar çıkmadan Çalık yeniden cezaevine sevk edildi.
Diğer Bulgular: Ağır Hastalık Riski Belirtildi
Rapor, her ne kadar Çalık’ta “aktif ağır hastalık” mevcut olmadığını belirse de, mevcut verilerle lösemi açısından yüksek riskli olduğu net şekilde ifade edildi. Ayrıca:
- Gastroenterolojik: Kolon divertiküler hastalığı
- Dahiliye: Prediyabet
- Nörolojik ve ortopedik: Ciddi fonksiyonel kısıtlılık yok
- Ruh sağlığı: Aktif bozukluk saptanmadı
- Fiziksel Tıp: Önceki omuz ve bilek sorunları işlevsellik kaybına yol açmıyor
Tahliye Yerine Sevk: Adli Tıp Raporu Beklenmeden Cezaevi
Mehmet Murat Çalık, 7 Temmuz 2025’te cezaevi infazının ertelenmesi talebiyle başvuruda bulunmasına rağmen, sürecin Adli Tıp raporu sonuçlanmadan cezaevine gönderilmesi tepkilere neden oldu.
Rapor açıkça, cezaevinde kalmasının enfeksiyon riski ve lösemi nüksü açısından hayati tehlike oluşturduğunu ortaya koyuyor.