Gazetecilere yönelik baskılar artıyor. Son yıllarda gazetecilere yönelik hukuki kısıtlamalar, soruşturmalar ve seyahat yasakları basın mensuplarının görevlerini yerine getirmesini zorlaştırıyor! Son olarak, Gazeteci İsmail Saymaz’a yönelik yurt dışına çıkış yasağı, Türkiye’de basın özgürlüğü konusunda süregelen tartışmaları yeniden gündeme getirdi.
Gazeteci Saymaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulduğunu ve pasaportuna el konulduğunu duyurdu. Hafta sonu tatili için ailesi ve arkadaşlarıyla yola çıktığı sırada bu kararı öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi.
Saymaz; “Eşim, çocuğum ve arkadaşlarımla hafta sonu tatili için yola çıkmışken, hakkımda yurt dışına çıkış yasağı konduğunu öğrendim. Pasaportuma el kondu… Kaçacak olsaydım… Son 1.5 ayda beş kez yurtdışına çıkıp dönmezdim” ifadelerini kullandı.
“Yurt Dışına Çıkış Yasağını Yolda Öğrendim”
İsmail Saymaz, yaşadığı durumu sosyal medya hesabından şu sözlerle dile getirdi;
“Haftalardır süren itibar suikastlerine bir de hukuksuzluk eklendi. Eşim, çocuğum ve arkadaşlarımla haftasonu tatili için yola çıkmışken, hakkımda yurt dışına çıkış yasağı konduğunu öğrendim. Pasaportuma el kondu.
Kaçacak olsaydım… Son 1.5 ayda beş kez yurtdışına çıkıp dönmezdim. 7 Mart’ta gittiğim Almanya’dan, hakkımda soruşturmalar olduğunu bile bile 12 Mart’ta geri gelmezdim. Savcılık tarafından ne zaman ifadeye çağrılsam koşa koşa gittim.
Geçen perşembe günü üç farklı soruşturmadan ötürü Bakırköy Adliyesi’ndeydim. Gazetecilik dışında suçum… Türkiye’den başka bir yere gitmeye niyetim yok. Bu yapılanları eleştirel gazeteciliğe bir gözdağı olarak görüyor ve reddediyorum.”
Saymaz’ın açıklamaları, ifade özgürlüğü ve gazetecilerin bağımsız hareket etme hakkı açısından endişe verici bir tabloya işaret ediyor. Bu gelişme, gazetecilere yönelik baskıların giderek arttığını ve demokratik toplumlarda basının özgürce çalışabilmesi için daha fazla güvenceye ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor.