Bu siteyi kullanarak Gizlilik Sözleşmesi ve Bilgi Güvenliği Politikası'nı onaylamış olursunuz.
Kabul Et
Sahi GündemSahi GündemSahi Gündem
Bildiri
Yazı Tipi BoyutlandırıcıAa
  • Yazarlar
  • Siyaset
  • Emek-Çalışma Hayatı
  • Dünya
  • Ekonomi
Okuma: 700 Bin İşçi Adına Ortak Çağrı: “Çalışma Hayatımızda Güvencesiz Çalışma Son Bulmalıdır”
Paylaş
Yazı Tipi BoyutlandırıcıAa
Sahi GündemSahi Gündem
  • Yazarlar
  • Siyaset
  • Emek-Çalışma Hayatı
  • Dünya
  • Ekonomi
Ara
  • Yazarlar
  • Siyaset
  • Emek-Çalışma Hayatı
  • Dünya
  • Ekonomi
Mevcut bir hesabınız var mı? Giriş Yap
Bizi Takip Edin
Emek ve Sendika

700 Bin İşçi Adına Ortak Çağrı: “Çalışma Hayatımızda Güvencesiz Çalışma Son Bulmalıdır”

Belediye şirket işçileri, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere birçok ilde gerçekleştirdikleri basın açıklamalarıyla ayrımcılık, iş güvencesi eksikliği ve düşük ücretlere karşı seslerini yükseltti. 696 Sayılı KHK ile getirilen taşeron düzenine tepki gösteren işçiler, “gerçek kadro” ve “eşit haklar” talep ediyor.

Cemal Bilgin
Son güncelleme: 26/05/2025 15:16
Cemal Bilgin
Yayımlandı 26/05/2025
Paylaş
Paylaş

Contents
“Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz”Yerel Yönetimlere ve Hükûmete Çağrı1. NORM KADRO HAKKIMIZDIR!2. İLAVE TEDİYEDE AYRIMCILIK SON BULSUN!3. İŞ GÜVENCEMİZ OLSUN!4. VERGİ ADALETİ İSTİYORUZ!5. EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET!6. TABAN ÜCRET YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA OLAMAZ!

İstanbul ve Ankara’da eş zamanlı basın açıklamaları yapan belediye şirket işçileri, yıllardır süregelen ayrımcılık, güvencesizlik ve düşük ücret politikalarına karşı tepkilerini dile getirdi. İşçiler, önümüzdeki günlerde diğer illerde de benzer açıklamalar yapacaklarını duyurdu.

İstanbul ve Ankara’da bir araya gelen belediye şirket işçileri, özlük haklarının iyileştirilmesi ve iş güvencelerinin sağlanması talebiyle eş zamanlı basın açıklaması yaptı. Türkiye genelinde yaklaşık 700 bin belediye şirket işçisinin sorunlarına dikkat çekilen açıklamada, 2018 yılında yürürlüğe giren 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kadro verilmediği, bunun yerine taşeron sistemin adının değiştiği belirtildi.

“Gerçek kadro, eşit hak, iş güvencesi ve insanca yaşam” talebiyle gerçekleştirilen açıklamada, işçilerin düşük ücretler, mobbing, keyfi işten çıkarmalar ve vergi adaletsizliği gibi sorunlarla karşı karşıya olduğu vurgulandı.

“Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz”

Basın açıklamasında işçilerin talepleri altı başlık altında sıralanırken, işçiler, seçim dönemlerinde verilen vaatlerin seçim sonrasında unutulduğunu, haklarının yalnızca oy karşılığı bir araç olarak görülmekten rahatsız olduklarını ifade etti. Belediyelerde yaşanan işten çıkarmaların, partiler üstü bir sorun olduğuna dikkat çekildi.

Aralarında İzmir, Ankara, İstanbul, Van, Diyarbakır ve Tekirdağ’ın da bulunduğu birçok ilde farklı siyasi partilere ait belediyelerde işçilerin işten çıkarıldığı belirtildi.

Yerel Yönetimlere ve Hükûmete Çağrı

Açıklamada, sadece merkezi hükümetin değil, belediye başkanlarının da sorumluluk alması gerektiği ifade edildi. Halkçı ve sosyal belediyeciliğin sadece seçim bildirgelerinde değil, uygulamalarda da kendini göstermesi gerektiği vurgulandı.

“Belediye başkanları, çalışanlarının emeğini korumakla yükümlüdür” denilen açıklamada, halktan da destek istendi: “Bu yalnızca işçinin değil, adalete inanan herkesin meselesidir. Belediyeler bir şahsın şirketi değil, kamunun malıdır.”

İşte yapılan basın açıklaması;

“DEĞERLİ HALKIMIZ, KIYMETLİ BASIN MENSUPLARI VE EMEK DOSTLARI,

Bizler bu ülkenin görünmeyen ama en çok yükünü çeken emekçileriyiz. Adımız “belediye işçisi” ama gerçekte ne kamu işçisiyiz ne de güvenceli bir çalışan. Yıllardır halk için çalışıyoruz; sokağını süpürdüğünüz şehirde, suyunu içtiğiniz kentte, huzur içinde yaşayasınız diye gece gündüz emek veriyoruz. Ama emeğimizin karşılığı ne hak, ne saygı, ne de güvence!

2018’de çıkarılan 696 sayılı KHK ile bize kadro değil, taşeron sistemin yeni adı dayatıldı. Kendimizi “çalışan” gibi değil, her an kapı önüne konulabilecek bir yük gibi hissediyoruz. Bir sabah telefonumuza düşen mesajla işimizden olabiliyoruz. Çünkü sistem bize bu kadar değersiz olduğumuzu söylüyor. Aldığımız ücret ne barınmaya yetiyor, ne çocuklarımıza süt almaya.

İşyerlerimizde baskı, mobbing, sürgün ve şiddetle karşı karşıyayız. Toplu sözleşmelerde söz hakkımız yok. Bu şartlar altında insanca yaşamak mümkün mü? Hayır! Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz artık sadaka gibi zamlarla susturulmak istemiyoruz. Seçimden seçime hatırlanmak, oy karşılığı vaatlerle kandırılmak istemiyoruz. Emeğimizin değer görmesini, saygın bir yaşam sürmek istiyoruz. Gerçek kadro istiyoruz! Güvenceli, eşit ve insanca bir iş yaşamı istiyoruz.

Bu açıklamayı, unutulan haklarımızı hatırlatmak, sesi duyulmayan işçilerin sesini büyütmek için yapıyoruz. Çünkü iş barışı olmadan, nitelikli kamusal hizmet olmaz. Çünkü onurlu yaşam ancak adaletli bir çalışma düzeniyle mümkündür.

Buradan hükümete ve muhalefete sesleniyoruz:
İşçiyi görmezden gelmeyin.
Taşeron düzenini sona erdirin.
Kamuda çalışan herkese eşit hak, kadro ve güvence sağlayın.

Bu sorumluluk hem hükümetin hem de yerelde iktidar olan muhalefetin sorumluluğundadır. Bu ülkeyi biz emekçiler ayakta tutuyoruz. Şimdi adalet sırası sizde!

Değerli emek dostları, kıymetli basın mensupları ve mücadele arkadaşlarımız,
Bugün burada belediye şirket işçilerinin yıllardır görmezden gelinen, ötelenen ama artık göz ardı edilemeyecek haklı taleplerini bir kez daha yüksek sesle dile getiriyoruz. Bu yalnızca bir geçim mücadelesi değil; onurlu bir yaşam, adaletli bir düzen ve insanca çalışma hakkı mücadelesidir.

1. NORM KADRO HAKKIMIZDIR!

5393 Sayılı Belediyeler Kanunu’nun 49. maddesi yeniden düzenlenmelidir. Tüm belediye işçileri için gerçek kadro talep ediyoruz! Belediyelerin ihtiyacı doğrultusunda norm kadro sayısı artırılmalı, tüm çalışanlar şirket değil, doğrudan belediye kadrosuna alınmalıdır.

2. İLAVE TEDİYEDE AYRIMCILIK SON BULSUN!

Kamu hizmeti üreten her işçi kamu işçisidir. 6772 sayılı yasa gereği verilen 52 günlük ilave tediye, ayrım yapılmaksızın tüm belediye işçilerine ödenmelidir. Aynı işi yapan farklı statüdeki işçiler arasında adaletsizlik kabul edilemez!

3. İŞ GÜVENCEMİZ OLSUN!

Haksız ve keyfi işten çıkarmalara dur denilsin! Mahkemeden işe dönüş kararı alan işçi, bekletilmeden derhal görevine iade edilmelidir. İş güvencesi, her çalışanın temel hakkıdır!

İzmir Çiğli, Bayraklı; Ankara Altındağ; Ağrı Patnos; Van; Diyarbakır; İstanbul Beşiktaş, Şişli; Muş Sungu; Antalya Konyaaltı; Tekirdağ Büyükşehir; Edirne Uzunköprü Belediyelerinde siyasi parti fark etmeksizin belediye şirket işçileri işten atılmıştır.

4. VERGİ ADALETİ İSTİYORUZ!

Toplu sözleşmelerde tüm ücretler net ücret olarak yazılmalıdır. Gelir vergisi yüküyle eziliyoruz! Vergi sadece emeğiyle geçinenin sırtına yüklenemez. Herkes kazancına göre adil şekilde vergilendirilmelidir!

5. EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET!

Belediyelerdeki cinsiyetçi iş bölümü ve eşitsiz ücretlendirme derhal sona ermelidir! Kadın işçiler için güvenceli, güvenli ve eşit koşullar sağlanmalıdır. Kadın emeği görünmez değil, eşit ve değerli olmalıdır!

6. TABAN ÜCRET YOKSULLUK SINIRININ ALTINDA OLAMAZ!

Her ay açıklanan yoksulluk sınırı, belediye işçilerinin net taban ücreti olmalıdır. Bir işçi, ailesiyle birlikte insanca yaşamalıdır; geçim sıkıntısı içinde yaşamaya mahkum edilemez!

Bizler belediyelerde mali krizin nedeni değil, kurbanlarıyız. 5393 sayılı Belediye Kanunu’nda işçilerin bütçesi belirlidir. Nüfusu 10 binden az olan belediyelerde bütçenin %40’ı, 10 binden fazla olan belediyelerde ise %30’u geçemez hükmü yer almaktadır.

Basında yer alan maaş artışları ile halkımızla işçileri karşı karşıya getiren tüm belediye başkanlarına çağrımızdır: Çalışanlarınıza verdiğiniz maaşların bütçenizde yer alan yüzdesini açıklayınız.

Her yıl ekmeğimiz küçülmekte, gelirimiz azalmaktadır. Bizler sadaka değil, hakkımız olanı istiyoruz.

Kadro, güvence, eşitlik, adalet ve insanca yaşam için mücadelemiz sürecek! Bu sesi herkes duymalı, bu haklar derhal tanınmalıdır!

Değerli halkımız, kıymetli basın mensupları ve emek dostları,
Bugün burada yalnızca maaşlarımız ya da sözleşme maddeleri için toplanmadık. Bu, işçinin onurunu, emeğin geleceğini ve işçi sınıfının birliğini savunma meselesidir.

Bizler, belediye işçileri olarak sadece kendi haklarımız için değil, bu ülkede yaşayan tüm emekçiler adına konuşuyoruz. Türkiye’de güvenceli iş ve insanca yaşayacak ücret, her çalışanın en temel hakkıdır.

Biz bu hakkı, alın terimizle, yıllardır sunduğumuz kamusal hizmetle zaten fazlasıyla hak ettik. Ancak bugün, belediye işçileri olarak gerçek kadrodan, iş güvencesinden, eşit ve adil ücretlerden mahrumuz.

Çünkü 2018’de yürürlüğe konulan 696 sayılı KHK ile bizlere kalıcı kadro değil, şirket adı altında yeni bir taşeron düzeni dayatıldı. Bu düzenin yarattığı sorunların çözümünde sorumluluk sadece merkezi hükümete değil, aynı zamanda belediye başkanlarına ve yerel yönetimlere de aittir.

Seçimlerden önce “çalışanlarla ilgili çalıştaylar yapacağız” diyen ve yerelde belediye personelinin patronu olan ana muhalefet partisine sesleniyoruz: Değişim ve gelişim yerelden başlar. Kapınızın önündeki sorunu görmezden gelerek halının altına süpürmeyin. Kentleri yaşanır hâle getirmeye çalışan emekçinin hakkını veriniz.

Gece yarısı işten atılmalara, gece yarısı toplu iş sözleşmeleri imzalamalarına son verin. Belediye başkanları, çalışanlarının emeğini korumak, iş güvencesini sağlamak ve kadro taleplerine öncülük etmekle sorumludur.

Halkçı, sosyal belediyecilik anlayışı sadece seçim bildirgelerinde değil, işçinin yanında durarak gösterilmelidir. İşten atmalar karşısında sessiz kalan her belediye yönetimi, işveren gibi davranmakta ve sosyal belediyecilik ilkesini inkâr etmektedir.

Hükümete çağrımız nettir:
Belediyelerde çalışan tüm işçilere kamu işçisi statüsü verilmeli, norm kadro artırılmalı, ilave tediye tüm işçilere ödenmeli, iş güvencesi sağlanmalı, vergi adaleti kurulmalı, eşit işe eşit ücret ilkesi uygulanmalıdır.

Biz bu taleplerin sadece işçinin değil, toplumun refahı ve sosyal barışı için zorunlu olduğunu biliyoruz. Çünkü emek olmadan hizmet olmaz, işçi olmadan belediye işlemez!

Bugün burada yaptığımız bu açıklama, yeni bir dönemin başlangıcıdır.
Kararlıyız! Mücadelemiz sürecek! Birlikte örgütlenecek, birlikte kazanacağız!

Halkımıza çağrımızdır:
Belediyelerde yaşanan bu haksızlığa karşı ses olun. Sizin vergilerinizle dönen bu sistemde, çalışanların emeğine saygı gösterilsin istiyoruz. Belediyeler bir şahsın şirketi değil, kamunun malıdır. Bizler kamusal alanda hizmet üreten emekçileriz.

Bu yalnızca işçinin değil, adalete inanan herkesin meselesidir.
Birlikte daha güçlüyüz.
Birleşe birleşe kazanacağız!
“

Belediye İşçilerine Kadro Girişimi

Ayrıca Şunları da Beğenebilirsiniz

İşçiye Sıfır, Holdinge Tam Destek! TÜPRAŞ’ta Öfke Sokağa Taştı

Boğaziçi’nde BİSAK Protestosuna Tutuklama: 6 Öğrenci Tutuklu

İşçi Haklarında Alarm Zilleri: Türkiye, 2025’te de En Kötüler Listesinde!

Soma’da Adalet Mücadelesi Sürüyor: 28 Kamu Görevlisinin Yargılandığı Davada Karar Duruşması

1 Mayıs’ta Kadıköy’de Miting, Taksim’de Müdahale: Binler Alanlarda, Polis Sokakta

ETİKETLENDİ:belediye işçileriçalışmemekeylem
Bu Yazıyı Paylaşın
Facebook Whatsapp Whatsapp
Bir Yorum Bırak

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

HABERLER

Manisa, Başkan Ferdi Zeyrek’e Gözyaşlarıyla Veda Etti

Sahi Gündem
Sahi Gündem
10/06/2025
Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek Hayatını Kaybetti: Elektrik Kazası Türkiye’yi Yasa Boğdu
Eğitimde Çöküş Devam Ediyor!
Garip Dede Dergâhı’ndan Toplumsal Barış Çağrısı: “Bu Toprakların Umudu Birliktir”
Mehmet Bekaroğlu’ndan Barış Süreci Yorumu: “Bu Bir Pazarlık Süreci Değil, Ön Şartsız Silah Bırakmadır”
Önceki Sonraki

BİZİ TAKİP EDİN

FacebookBeğeni
XTakip
InstagramTakip
YoutubeAbone

YAZARLAR

Mehmet Bekaroğlu
Yıldırım Kaya
Mehtap Yücel
Zeki Kılıçaslan
Yıldırım Öztürk

Kategoriler

  • Yazarlar
  • Haber
  • Siyaset
  • Emek/Sendika
  • Dünya
  • Ekonomi

SAHİ

2025 © Her Hakkı Mahfuzdur.

Bize Yazın

Herhangi bir konu hakkında bize yazabilirsiniz.

bilgi@sahigundem.com

© Sahi Gündem. Tüm Hakları Saklıdır.
Tekrar Hoşgeldin!

Hesabınıza giriş yapın

Kullanıcı Adı veya E-posta
Şifre

Şifreni mi unuttun?