PKK’nın Irak’ın Süleymaniye kentinde silahlarını yakarak teslim etmesiyle başlayan yeni dönem, Türkiye’de yıllardır özlemi duyulan barışın ve bir arada yaşama umudunun yeniden yeşermesi için tarihi bir fırsat yarattı.
27. Dönem CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada bu gelişmenin “sadece silahların değil, karanlığın da susması” anlamına geldiğini vurguladı.
“Bu topraklarda artık gözyaşı değil; kardeşlik, adalet ve özgürlük yeşermelidir,” ifadeleriyle başlayan çağrısında, barışın yalnızca çatışmanın sona ermesi değil, aynı zamanda toplumsal vicdanın onarılması olduğunun altını çizdi.
“Barışın Şartı: Adalet, Eşit Yurttaşlık ve Güven”
Kaya, barışın kalıcı olabilmesi için temel yapı taşlarının demokratikleşme, adalet, eşit yurttaşlık ve karşılıklı güven olduğuna dikkat çekerek, Meclis’i bir an önce gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirmeye çağırdı.
“Geçmişin acılarına takılmadan, geleceğin ortak yaşamını örmek için siyasi cesaret gösterilmelidir,” diyen CHP’li Kaya, bu sürecin günlük siyasete alet edilmemesi gerektiğini vurguladı.
“Barış Halkların Talebidir, Lütuf Değil Haktır”
Barış çağrısını yalnızca bir etnik kimlik üzerinden değil, tüm halkları, inançları ve renkleri kapsayacak biçimde yapılması gerektiğini savunan Kaya, şu sözleriyle dikkat çekti:
“Barış, sadece bir halkın değil, tüm halkların, tüm inançların, tüm renklerin talebidir. Barış bir lütuf değil, halkın hakkıdır.”
Sürecin istismar edilmeden, dikkatle korunması gerektiğine vurgu yapan açıklama, yeni barış sürecinin kapısının bir kez daha aralandığını ve bu kez bu kapının “sonsuza dek açık kalması” gerektiğini ifade etti.
Çağrı, “Şimdi barış zamanı! Barış konuşulsun, barış yazılsın, barış yaşansın!” cümleleriyle son buldu.
CHP’li Kaya’nın sosyal medya hesabından yapmış olduğu açıklama şu şekilde;
Silahlar sussun, barış konuşsun! PKK’nın Irak’ın Süleymaniye kentinde silahlarını yakarak bırakmasıyla başlayan yeni süreç, Türkiye’de yıllardır özlemini duyduğumuz barışın ve birlikte yaşama umudunun yeniden filizlenmesi için büyük bir fırsattır. Bu topraklarda artık gözyaşı değil; kardeşlik, adalet ve özgürlük yeşermelidir.
Binlerce gencimizi yutan karanlık sona ermeli, hayat yeniden çocukların kahkahalarıyla aydınlanmalıdır. Barış; sadece silahların susması değil, toplumsal vicdanın onarılmasıdır. Barış; demokratikleşme, adalet, eşit yurttaşlık ve karşılıklı güvenin inşasıdır. Bu nedenle: Silahlar gömülmeli, barış kalıcı hale getirilmelidir. Meclis bir an önce sorumluluk almalı, gerekli yasal düzenlemeleri vakit kaybetmeden hayata geçirmelidir.
Geçmişin acılarına takılmadan, geleceğin ortak yaşamını örmek için siyasi cesaret gösterilmelidir. Unutulmasın: Barış, sadece bir halkın değil, tüm halkların, tüm inançların, tüm renklerin talebidir. Barış bir lütuf değil, halkın hakkıdır. Bu süreç özenle korunmalı, istismar edilmemeli, günlük siyaset malzemesi yapılmamalıdır. Barışa giden yol bir kez daha açılmışken, o kapı sonsuza dek kapanmamalıdır! Şimdi barış zamanı! Barış konuşulsun, barış yazılsın, barış yaşansın!