Bu siteyi kullanarak Gizlilik Sözleşmesi ve Bilgi Güvenliği Politikası'nı onaylamış olursunuz.
Kabul Et
Sahi GündemSahi GündemSahi Gündem
Bildiri
Yazı Tipi BoyutlandırıcıAa
  • Yazarlar
  • Siyaset
  • Emek-Çalışma Hayatı
  • Dünya
  • Ekonomi
Okuma: TARİHİN İLK DİJİTAL DESTEKLİ SOYKIRIMI: FACEBOOK’UN GÖLGESİNDE MYANMAR’DA ETNİK TEMİZLİK
Paylaş
Yazı Tipi BoyutlandırıcıAa
Sahi GündemSahi Gündem
  • Yazarlar
  • Siyaset
  • Emek-Çalışma Hayatı
  • Dünya
  • Ekonomi
Ara
  • Yazarlar
  • Siyaset
  • Emek-Çalışma Hayatı
  • Dünya
  • Ekonomi
Mevcut bir hesabınız var mı? Giriş Yap
Bizi Takip Edin
Dünya

TARİHİN İLK DİJİTAL DESTEKLİ SOYKIRIMI: FACEBOOK’UN GÖLGESİNDE MYANMAR’DA ETNİK TEMİZLİK

Myanmar'da Arakanlı Müslümanlara karşı yürütülen ve Facebook algoritmalarıyla desteklenen etnik temizlik, dijital çağın ilk soykırımı olarak tarihe geçti. Uluslararası toplum sessiz kaldı, teknoloji devleri ise nefret içeriklerini yaygınlaştırdı. İşte dijital şiddetin kanlı yüzü...

Sahi Gündem
Son güncelleme: 20/04/2025 10:53
Sahi Gündem
Yayımlandı 20/04/2025
Paylaş
Paylaş

Myanmar’da Arakanlı Müslümanlar (Rohingyalar), 1948’deki bağımsızlık ilanından önce başlayan sistematik ayrımcılığın hedefi oldu. Arakan Eyaleti’nde yaşayan bu Sünni Müslüman azınlık, tarihi olarak bölgenin en eski halklarından biri olmasına rağmen, Myanmar devleti tarafından hiçbir zaman vatandaş olarak tanınmadı.

POLİTEİA/ Politik Araştırmalar Merkezi’nin analizine göre; Özellikle 1982 Vatandaşlık Yasası, Rohingyaların hukuki statüsünü tamamen yok etti. Eğitim, sağlık, seyahat ve mülkiyet gibi temel haklara erişimleri engellendi. Bu yapısal dışlanma, 2017’de Myanmar ordusunun kanlı “temizlik operasyonları” ile etnik temizlik boyutuna ulaştı.

Myanmar, 4 Ocak 1948 tarihinde İngiliz sömürgesinden bağımsızlığını kazandı. Ancak ülkedeki Arakanlı Müslümanlar – bilinen adıyla Rohingyalar – için bu bağımsızlık hiçbir zaman özgürlük anlamına gelmedi. Güneydoğu Asya’da esas olarak Arakan Eyaleti’nde yaşayan bu topluluk, tarihsel olarak bölgenin yerli halklarından biri olmasına rağmen, “yabancı”, “göçmen” ve “vatansız” olarak yaftalandı.

Myanmar devleti, 1982 yılında çıkardığı Vatandaşlık Yasası’yla Rohingyaları resmî olarak vatandaşlıktan dışladı. Böylece, eğitim, sağlık, mülkiyet hakkı ve seyahat özgürlüğü gibi temel haklardan mahrum bırakılan Rohingyalar için kurumsallaşmış ayrımcılığın önü açıldı. Bu dışlanma politikaları, yıllar içinde toplu saldırılara, zorunlu göçe ve nihayetinde etnik temizlik operasyonlarına evrildi.

2017’DEKİ “TEMİZLİK” ASLINDA BİR SOYKIRIMDI

Myanmar ordusu Tatmadaw’ın 2017 yılında Arakan’da başlattığı operasyon, yalnızca bir güvenlik harekâtı değil; uluslararası insan hakları kuruluşlarının da belirttiği gibi planlı bir soykırım girişimiydi. Köyler sistemli şekilde yakıldı, kadınlar toplu tecavüze uğradı, çocuklar, yaşlılar, siviller ayrım gözetmeksizin katledildi,860 binden fazla kişi Bangladeş’e sığındı.

2018’de BM İnsan Hakları Konseyi tarafından yayımlanan rapor, Myanmar ordusunun “soykırım kastıyla” hareket ettiğini açıkça ortaya koydu. Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları İzleme Örgütü ise bu saldırıları “insanlığa karşı suçlar” olarak tanımladı.

2017 yılında Myanmar ordusu Tatmadaw, Arakan Eyaleti’nde sözde “terörle mücadele” gerekçesiyle büyük bir operasyon başlattı. Ancak sahadan gelen bilgiler, bunun bir askeri müdahalenin ötesinde, sistematik bir etnik temizlik girişimi olduğunu ortaya koydu.

Birleşmiş Milletler (BM) ve Uluslararası Af Örgütü gibi kurumlar, bu süreçte: Rohingya köylerinin kasıtlı biçimde ateşe verildiğini, kadınların toplu şekilde tecavüze uğradığını, çocuk ve yaşlı demeden binlerce sivilin öldürüldüğünü belgeledi.

Bu operasyonlar sonucunda 860.000’den fazla Rohingya, komşu ülke Bangladeş’e sığınmak zorunda kaldı. Bugün hâlâ çoğu, Cox’s Bazar’daki kamplarda temel insani ihtiyaçlardan yoksun şekilde yaşam mücadelesi veriyor.

Dijital Platformlar Nefretin Taşıyıcısı Oldu

Bu trajediyi klasik bir etnik şiddet vakasından ayıran en çarpıcı unsur: Facebook gibi sosyal medya platformlarının aktif olarak bu şiddeti körüklemesi oldu. Myanmar’da Facebook’un internetle neredeyse eşanlamlı olması, platformun halk üzerindeki etkisini katladı. Facebook’un kullanıcı etkileşimini önceliklendiren algoritmaları, nefret söylemlerini öne çıkardı.

Facebook’un öneri algoritmaları, etkileşim odaklı çalıştığı için, nefret söylemleri, ırkçı içerikler ve dezenformasyon daha fazla görünür hale geldi. Platform, bu içerikleri yeterince filtreleyemediği gibi, bazı dönemlerde şiddet yanlısı grupları doğrudan kullanıcı önerilerine bile taşıdı.

Örneğin, 2021 yılındaki askeri darbe sırasında Facebook’un öneri sistemi, silahlı milisleri teşvik eden grupları öne çıkardı. Bu içeriklerin etkisiyle sokaklara dökülen sivil gruplar arasında çatışmalar yaşandı; yüzlerce kişi hayatını kaybetti.

Harari’den Uyarı: “Botlar Kaosu Yönetiyor”

Dijital çağın etkilerine dair çalışmalarıyla tanınan Yuval Noah Harari, Nexus kitabında algoritmik manipülasyonun etkilerine şu sözlerle dikkat çekiyor: “Kullanıcıların yalnızca %5’i bot olsa da, bu hesaplar içeriklerin %20-30’unu üretmekte, dijital etkileşimi yönlendirmektedir.”

Harari, bu algoritmaların öfke, nefret ve arzu gibi duyguları tetikleyen içerikleri öne çıkardığını ve bunun da toplumsal güveni sarstığını vurguluyor. Ortaya çıkan tablo ise dijital bir kaosu andırıyor: “Bireyler artık karşılarındaki kişinin insan mı yoksa bir yazılım mı olduğunu ayırt edemiyor.”

Uluslararası Mahkemeler Sessizliğe Bürünen Adaletin Temsilcisi Oldu

2019’da Gambiya, Myanmar’ı Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) şikayet etti. Mahkeme, soykırım fiillerini önleme ve delilleri koruma kararı aldı. Ancak: Dava hâlâ sürüyor, somut bir ceza uygulanmadı, BM Güvenlik Konseyi’nin Çin ve Rusya vetoları, süreci kilitledi.

Meta (eski adıyla Facebook) ise 2022’de, Rohingya mültecileri tarafından 150 milyon dolarlık tazminat davasıyla karşı karşıya kaldı. Ancak bu dava da henüz sonuçlanmış değil.

Uluslararası Mekanizmalar İflas Etti

Tüm bu gelişmeler, uluslararası hukuk sisteminin nasıl işlevsiz hâle geldiğini bir kez daha gözler önüne serdi. “Bir daha asla” söyleminin içi doldurulamadı. Myanmar’da yaşananlar, yalnızca bir halkın yok edilme girişimi değil; BM, UAD, UCM gibi kurumların ahlaki ve hukuki meşruiyetinin sorgulandığı bir dönüm noktasıdır.

Ne Yapmalı? Stratejik Adımlar Masada

Uzmanlara göre, Myanmar örneği uluslararası sistem için uyarı niteliğinde. Benzer dijital veya fiziksel soykırımların tekrarını önlemek adına şu adımlar atılmalı:

  1. Uluslararası Adalet Sistemi Hızlandırılmalı.
    UAD kararları bağlayıcı hâle getirilmeli, UCM’nin yetkisi genişletilmeli.
  2. BM Reformu Şart.
    Veto sistemi, insan hakları ihlallerinde askıya alınmalı.
  3. Sosyal Medya Platformları Denetlenmeli.
    Nefret içerikleri algoritmalarla desteklenmemeli; şeffaflık sağlanmalı.
  4. Etik Algoritmalar Geliştirilmeli.
    Facebook ve benzerleri, içerik önerilerinde kullanıcı güvenliğini öncelemeli.
  5. Uluslararası Dijital Etik Standartlar Belirlenmeli.
    Bot hesaplar etik çerçevede yasaklanmalı; dezenformasyona karşı yasal tedbirler alınmalı.
  6. Rohingyaların Güvenli Dönüşü Sağlanmalı.
    Uluslararası gözetim altında dönüş koşulları oluşturulmalı.
  7. Eğitim ve Farkındalık Kampanyaları Yaygınlaştırılmalı.
    Toplumsal barışı teşvik edecek programlara yatırım yapılmalı.

Sessizlik Suça Ortaktır: “Adaletin Sesi Olmak Bir Görevdir”

Rohingya halkı sadece kimliklerinden dolayı yok edilmeye çalışıldı. Tüm dünya sessiz kaldı. Oysa her suskunluk, bir sonraki suçu cesaretlendirmekten başka bir işe yaramıyor. “Bir halk, sadece kimliği nedeniyle yok ediliyorsa ve dünya sessiz kalıyorsa, aslında hepimiz tehlikedeyiz.”

Bu nedenle sessizliğe karşı durmak; sadece bir hak değil, insanlığın ortak görevidir.

Kaynak; POLİTEİA/ TARİHİN İLK DİJİTAL DESTEKLİ SOYKIRIMI:
MYANMAR VE ALGORİTMALARIN KARANLIK GÜCÜ

Ayrıca Şunları da Beğenebilirsiniz

Trump’tan İstanbul Resti: “Ben Gitmezsem Putin de Gelmez!”

Trump’ın Temsilcisi: Rusya ve Ukrayna Ateşkese Yakın, Yaptırımlar Hafifletilebilir

Suriye’de Son Durum Ne?

Trump’tan Putin’e Mesaj: “Açıklamalar Umut Verici Ama Yetersiz”

Pakistan ile Hindistan Arasındaki Gerilim Artarken, Türkiye Pakistan’a Askeri Malzeme Gönderdi! 

Bu Yazıyı Paylaşın
Facebook Whatsapp Whatsapp
Bir Yorum Bırak

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

HABERLER

Manisa, Başkan Ferdi Zeyrek’e Gözyaşlarıyla Veda Etti

Sahi Gündem
Sahi Gündem
10/06/2025
Manisa Belediye Başkanı Ferdi Zeyrek Hayatını Kaybetti: Elektrik Kazası Türkiye’yi Yasa Boğdu
Eğitimde Çöküş Devam Ediyor!
Garip Dede Dergâhı’ndan Toplumsal Barış Çağrısı: “Bu Toprakların Umudu Birliktir”
Mehmet Bekaroğlu’ndan Barış Süreci Yorumu: “Bu Bir Pazarlık Süreci Değil, Ön Şartsız Silah Bırakmadır”
Önceki Sonraki

BİZİ TAKİP EDİN

FacebookBeğeni
XTakip
InstagramTakip
YoutubeAbone

YAZARLAR

Mehmet Bekaroğlu
Yıldırım Kaya
Mehtap Yücel
Zeki Kılıçaslan
Yıldırım Öztürk

Kategoriler

  • Yazarlar
  • Haber
  • Siyaset
  • Emek/Sendika
  • Dünya
  • Ekonomi

SAHİ

2025 © Her Hakkı Mahfuzdur.

Bize Yazın

Herhangi bir konu hakkında bize yazabilirsiniz.

bilgi@sahigundem.com

© Sahi Gündem. Tüm Hakları Saklıdır.
Tekrar Hoşgeldin!

Hesabınıza giriş yapın

Kullanıcı Adı veya E-posta
Şifre

Şifreni mi unuttun?