Eğitim Sen Kurucu Genel Başkanı ve 27. Dönem CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, kamu emekçilerinin toplu sözleşme sürecine ilişkin yaptığı açıklamada Hakem Heyeti’nin tarafsızlığını yitirdiğini belirterek, alınan kararların kamu çalışanlarını açlığa mahkûm ettiğini söyledi.
Kaya, 11 kişiden oluşan Hakem Heyeti’nin 7’sinin iktidar temsilcilerinden, yalnızca 4’ünün sendika temsilcilerinden oluştuğunu hatırlatarak, bu yapının emeğin ve adaletin hakkını koruyamayacağını vurguladı. Kaya, “Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen toplantılara katılarak, kamu çalışanlarına dayatılan bu zulme ortak olmuştur” dedi.
Sendikalara seslenen Kaya, “Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen, üyelerini ve kamu çalışanlarını temsil yeteneğini kaybetmiştir. Görev şimdi bu sendikalara üye olanlarda; ya bu haksızlığa boyun eğilecek ya da mücadele eden sendikalar tercih edilecektir” ifadelerini kullandı.
Kaya, hükümetin önerdiği zam oranının, güvenilirliği tartışmalı hale gelen TÜİK verilerinin bile altında kaldığını belirterek, “Bu öneriyi kabul etmek milyonlarca kamu emekçisinin hakkını gasp etmektir. Bugün değilse ne zaman, şimdi değilse ne zaman mücadele yükselecek?” diye konuştu.
Açıklamasında birlik ve dayanışma çağrısı yapan Kaya, “Bu mücadele yalnızca kamu emekçilerinin değil; işçilerin, çiftçilerin, esnafların ve emeklilerin de mücadelesidir. Bugün birlik günüdür, dayanışma günüdür, mücadele günüdür. Alanlarda, fabrikalarda, tarlalarda ve meydanlarda omuz omuza mücadeleyi yükseltelim” ifadelerini kullandı.
Kaya’nın açıklaması şu şekilde;
Şimdi Değilse Ne Zaman?
Kamu emekçilerinin hakları için yürütülen toplu görüşme süreci kritik bir aşamada. 11 kişilik Hakem Heyeti’nin 7’si iktidar yanlısı, sadece 4’ü sendika temsilcisi. Böyle bir tabloda adaletin ve emeğin hakkının korunamayacağı açıktır. Dahası, 4 üye toplantıya katılmadığında heyet işlevsiz hale geliyordu, fakat Memur Sen ve Türkiye Kamu Sen toplantıya katılarak, kamu çalışanlarına yapılan zulme ortak olmuşlardır.
Buradan açıkça sesleniyoruz:
Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen kendi üyelerine ve bir bütün olarak kamu çalışanlarını temsil yeteneğini kaybetmiştir.Şimdi görev bu sendikalara üye olanlarda, ya bu haksızlığa boyun eğeceksiniz, ya da mücadele eden sendikaları seçeceksiniz.
İktidarın teklif ettiği zam oranı, TÜİK’in bile inandırıcılığını kaybetmiş rakamlarının gerisindedir. Bu öneriyi kabul etmek milyonlarca kamu emekçisinin hakkını gasp etmektir. Bugün değilse ne zaman, şimdi değilse ne zaman mücadele yükseltilecek?
Çünkü bu yalnızca kamu emekçilerinin değil, işçilerin, çiftçilerin, esnafların ve emeklilerin de mücadelesidir.
Bugün birlik günüdür, dayanışma günüdür, mücadele günüdür.
Alanlarda, fabrikalarda, tarlalarda, meydanlarda omuz omuza mücadeleyi yükseltelim.