Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in, lise eğitiminin zorunlu olmaktan çıkarılabileceğine yönelik açıklamaları kamuoyunda yankı uyandırdı. Konuya ilişkin sert tepki gösteren 27. Dönem CHP Milletvekili Yıldırım Kaya, yaptığı yazılı basın açıklamasıyla bu girişimi “Cumhuriyetle hesaplaşma” olarak nitelendirdi.
AKP’nin 22 yıllık eğitim politikalarını hedef alan Kaya, bilimsel, laik ve kamusal eğitim anlayışının adım adım tasfiye edildiğini belirtti. Kaya’ya göre; “zorunlu eğitimin esnetilmesi” yönündeki yeni öneriler, sadece pedagojik bir hata değil, aynı zamanda ideolojik bir proje.
“Müfredat gericileştirildi, nitelikli öğretmenler tasfiye edildi”
Kaya, Yusuf Tekin’in Milli Eğitim Bakanlığı döneminde proje okulları eliyle nitelikli öğretmenlerin tasfiye edildiğini ve Anadolu ile Fen Liseleri’nin işlevsizleştirildiğini hatırlatarak şunları söyledi:
“Müfredat gerici ve piyasacı bir anlayışla yeniden yazıldı. Şimdi ise zorunlu eğitimin lise ayağını parçalayarak çocuklarımızın eğitim hakkı elinden alınmak isteniyor.”
3+1, 2+2 ve Yaş Modeli Uyarısı: “İstismarın kapısını aralar”
Bakanlığın gündeme aldığı 3+1, 2+2 ve Yaş Modeli gibi önerilere de değinen Kaya, bu modellerin özellikle kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesinin ve çocuk işçiliğin önünü açacağı uyarısında bulundu. Ayrıca bu düzenlemelerin Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne aykırı olduğunu ifade etti.
“Zorunlu eğitimi kademeli biçimde ortadan kaldırmak, çocuklarımızı piyasaya, cemaatlere ve istismara teslim etmektir. Bu, Cumhuriyet’in eşitlikçi eğitim idealinden uzaklaşmak demektir.”
Kaya’dan çözüm çağrısı: 1+8+3 modeli ve sınav sisteminin reformu
Kaya, mevcut sorunların çözümüne yönelik önerilerini de sıraladı;
Zorunlu eğitim 1+8+3 biçiminde 12 yıl olmalı, kamusal destekle güçlendirilmelidir.
Üniversite sınavı baskısı, zorunlu eğitimi parçalayarak değil, ölçme-değerlendirme sisteminin yeniden inşasıyla azaltılmalıdır.
Tüm çocukların nitelikli, parasız, laik ve bilimsel eğitim hakkı güvence altına alınmalıdır.
“Eğitimi parçalayan değil, birleştiren modeller geliştirilmeli”
Kaya son olarak, Milli Eğitim Bakanlığı’nı bu “tehlikeli girişimden” vazgeçmeye çağırdı:
“Milli Eğitim Bakanlığı’nı, tüm eğitim bileşenleriyle birlikte demokratik bir eğitim reformu sürecine davet ediyorum.”
27. Dönem CHP Milletvekili Yıldırım Kaya’nın açıklaması şu şekilde;
“Zorunlu Eğitimi Tartışmaya Açmak, Cumhuriyetle Hesaplaşmaktır!
AKP iktidarı, 22 yıllık eğitim politikaları boyunca bilimsel, laik, kamusal ve karma eğitim anlayışını hedef alarak Cumhuriyet’in eğitim devrimlerini adım adım tasfiye etti. Milli Eğitim Bakanlığı bugün, 4+4+4 modelinin ardından şimdi de zorunlu lise eğitimine darbe vurmanın eşiğinde. Sabah Gazetesi’nde yer alan haberle gündeme gelen “zorunlu eğitimin esnetilmesi” tartışması, bu siyasi niyetin bir devamıdır.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in döneminde, proje okulları eliyle nitelikli öğretmenler tasfiye edildi, tarihi Anadolu ve Fen Liseleri işlevsizleştirildi, müfredat gerici ve piyasacı bir anlayışla yeniden yazıldı. Şimdi ise zorunlu eğitimin lise ayağını parçalayarak çocuklarımızın eğitim hakkı elinden alınmak isteniyor.
Sunulan 3+1, 2+2 ve Yaş Modeli gibi öneriler;
• Kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmesinin önünü açacak,
• Çocuk yaşta işçiliği teşvik edecek,
• 0-18 yaş arası herkesin çocuk olduğunu kabul eden Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne açıkça aykırı bir düzenleme anlamına gelecektir.
Zorunlu eğitimi kademeli biçimde ortadan kaldırmak, yalnızca bir pedagojik hata değil, aynı zamanda bir ideolojik hesaplaşmadır. Bu, Cumhuriyet’in eşitlikçi eğitim idealinden uzaklaşıp, toplumun çocuklarını erken yaşta piyasaya, cemaatlere ve istismara teslim etmektir.
Buradan Milli Eğitim Bakanlığı’na açıkça sesleniyorum:
Çocuklarımızın geleceği sizin ideolojik hesaplarınıza kurban edilemez!
Çözüm Önerilerimiz:
- Zorunlu eğitim 1+8+3 olarak 12 yıl olmalı, lise son sınıf da dahil olmak üzere kamusal destekle güçlendirilmelidir.
- Üniversite sınavı baskısı, zorunlu eğitimi parçalayarak değil, ölçme-değerlendirme sisteminin yeniden inşasıyla azaltılmalıdır.
- Tüm çocukların nitelikli, parasız, laik, bilimsel ve kamusal eğitim hakkı güvence altına alınmalıdır.
- Eğitimi parçalayan değil, birleştiren ve fırsat eşitliğini temel alan modeller geliştirilmelidir.
Milli Eğitim Bakanlığı’nı bu tehlikeli girişimden vazgeçmeye, tüm eğitim bileşenleriyle demokratik bir eğitim reformu sürecine çağırıyorum.”
Yıldırım Kaya
08 Mayıs 2025
Ankara