Türkiye- BM ve Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in Gazze’deki soykırımını ve işgalini belgeledi. Birleşmiş Milletler İşgal Altındaki Filistin Toprakları Hakkında Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, İsrail’in Gazze’de soykırım suçu işlediğini açıkladı. Uluslararası Af Örgütü İsrailli liderlerin eylemleri ve 15 şirketi ifşa etti. Devletler ve şirketler harekete geçmezse, Filistin’deki insani kriz derinleşiyor.
Birleşmiş Milletler (BM) İşgal Altındaki Filistin Toprakları Hakkında Bağımsız Uluslararası Soruşturma Komisyonu, İsrail’in Gazze’de soykırım suçu işlediğini açıkladı. BM İnsan Hakları Konseyi’nin 60. oturumunda sunulan raporda, işgal altındaki topraklarda yaşanan yıkım ayrıntılı biçimde ele alındı. Komisyon, tüm devletleri soykırımı durdurma yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırdı.
Soykırımın Unsurları Tek Tek Sıralandı
Rapor, “İsrailli yetkililer ve güvenlik güçlerinin, 1948 Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde tanımlanan 5 soykırım eyleminden 4’ünü işlediği” tespitine yer verdi. Bu eylemler; öldürme,ağır bedensel veya zihinsel zarar verme, Filistinlilerin tamamen veya kısmen yok olmasına yol açacak şekilde yaşam koşullarını kötüleştirme, doğumların engellenmesi amacıyla alınan tedbirler olarak sıralandı.
Komisyon, İsrailli liderlerin söylem ve eylemlerinin Gazze’deki Filistin halkını grup olarak ortadan kaldırma niyeti taşıdığını vurguladı.
İsrailli Liderlere Doğrudan Suçlama
Rapor, İsrail devletinin soykırımı engellemekte başarısız olduğunu ve failleri koruduğunu belirtti. Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant’ın soykırımı kışkırttığına dikkat çekildi. Buna rağmen hiçbir önlem alınmadığı kaydedildi.
Uluslararası Topluma Silah ve Destek Çağrısı
BM üyesi ülkelere, İsrail’e silah ve askeri teçhizat transferlerini durdurma çağrısı yapıldı. Ayrıca, ülkelerin kendi sınırları içindeki kişi ve şirketlerin soykırıma doğrudan ya da dolaylı destek vermesini engellemesi istendi. Raporda, bu kişi ve şirketlere yönelik yasal işlemler başlatılması tavsiye edildi.
Komisyon ayrıca İsrail’in Gazze’de yürüttüğü açlık politikasına son vermesi, ablukayı kaldırması ve insani yardımın engelsiz erişimini sağlaması gerektiğini belirtti. “Gazze İnsani Yardım Vakfı” adı altında ABD-İsrail güdümlü mekanizmanın derhal sonlandırılması istendi.
Navi Pillay: “İsrail Filistinlileri Yok Etmek İstiyor”
Komisyon Başkanı Navi Pillay, İsrail’in Gazze’deki soykırımın sorumlusu olduğunu söyledi:
“Uluslararası toplum, İsrail’in Gazze’de Filistin halkına karşı başlattığı soykırım kampanyasına sessiz kalamaz. Soykırımın açık işaretleri ortaya çıktığında harekete geçilmemesi suç ortaklığı anlamına gelir.”
Pillay, bu suçların en üst düzey İsrailli yetkililerin sorumluluğunda işlendiğini ve faillerin korunarak yargıdan kaçırıldığını belirtti.
“Soykırıma Sessizlik Suç Ortaklığıdır”
Pillay, uluslararası toplumun pasif kalmasının her gün daha fazla can kaybına yol açtığını ifade ederek şu uyarıyı yaptı: “Tüm devletler, Gazze’deki soykırımı durdurmak için makul ölçüde ellerinde bulunan tüm araçları kullanma konusunda yasal bir yükümlülük altında.”
Komisyon Başkanı Navi Pillay, İsrail’in Gazze’deki soykırımdan sorumlu olduğunu ve Filistinlileri yok etme niyetinin açık olduğunu aktararak bu suçların en üst düzey İsrailli yetkililerin sorumluluğunda işlendiğini, İsrail’in ise failleri yargılamayarak sorumluluklarını yerine getirmediğini aktardı.
Pillay, “Uluslararası toplum, İsrail’in Gazze’de Filistin halkına karşı başlattığı soykırım kampanyasına sessiz kalamaz. Soykırımın açık işaretleri ortaya çıktığında harekete geçilmemesi suç ortaklığı anlamına gelir.” ifadelerini kullandı.
Pillay, tüm devletlerin soykırımı durdurmak için mevcut tüm araçları kullanmakla yükümlü olduğunu belirtti. Ayrıca bu konuda harekete geçilmemesinin her gün daha fazla can kaybına neden olacağını ve uluslararası toplumun güvenilirliğini zedeleyeceğini vurgulayarak “Tüm devletler, Gazze’deki soykırımı durdurmak için makul ölçüde ellerinde bulunan tüm araçları kullanma konusunda yasal bir yükümlülük altında.” ifadelerine yer verdi.
Pillay, İsrail’in, Uluslararası Adalet Divanının (UAD) geçici tedbir kararları ile birlikte BM üyesi ülkeler, BM kuruluşları, insan hakları örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarının uyarılarını açıkça görmezden gelerek Gazze’deki Filistinlilere yönelik yıkım stratejisini sürdürdüğünü de belirtti.
Uluslararası Af Örgütü: 15 Şirket İsrail’in Soykırımına Ortak
Öte yandan Uluslararası Af Örgütü, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki soykırımına ve işgaline destek İsrail’in soykırımına destek veren 15 şirket ifşa edildi. Listede Boeing, Lockheed Martin, Elbit Systems ve Hikvision gibi şirketler yer aldı. Brifingde devletlere ve şirketlere acil önlem çağrısı yapıldı.
Uluslararası Af Örgütü yayımladığı brifingde, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki soykırımına ve işgaline ticari ilişkileriyle destek sağlayan 15 şirketi açıkladı. Brifingde, devletlere, kamuoyuna ve şirketlere çağrıda bulunuldu.
Uluslararası Af Örgütü’nün bugün yayımladığı “İsrail’in suçlarını kolaylaştıran ekonomi politiğin fişini çekin” adlı brifingde, devletlerin, kamu kurumlarının ve şirketlerin İsrail’in işgal altındaki Gazze Şeridi’ndeki soykırımını, Filistin’deki işgalini ve acımasız apartheid sistemi de dahil olmak üzere uzun yıllardır işlediği uluslararası hukuk ihlallerini suç ortaklığı, destek veya tercihli eylemsizlik yoluyla kolaylaştırdığı veya bundan kazanç sağladığı belirtildi.
Brifingde devletlerin yükümlülüklerini yerine getirmeleri için atması gereken adımlar yer alırken, bunlar arasında İsrail’in suçlarında rol oynayan ya da suçlarla doğrudan bağlantılı olan şirketleri yasaklamak, ticari faaliyetlerini sonlandırmak, yatırımları geri çekmek, satın alım ve sözleşmeleri iptal etmek gibi etkili yasa ve yönetmelikler çıkarılması gerekliliği vurgulanırken, şirketlere ise çağrıda bulunuldu.
Brifingde, dünyanın dört bir yanındaki devletlerin, kamu kurumlarının ve şirketlerin; İsrail’in işgal altındaki Gazze Şeridi’ndeki soykırımını, Filistin’deki işgalini ve acımasız apartheid sistemi de dahil uzun yıllardır işlediği uluslararası hukuk ihlallerini suç ortaklığı, destek veya tercihli eylemsizlik yoluyla kolaylaştırdığına veya bundan kazanç sağladığına dikkat çekildi.
Uluslararası Af Örgütü’nün, İsrail’in hukuksuz işgaline, soykırımına ve diğer uluslararası hukuk suçlarına katkı sağladığını tespit ettiği 15 şirket arasında şunlar bulunuyor; ABD’li çokuluslu şirketler Boeing ve Lockheed Martin, İsrailli silah şirketleri Elbit Systems, Rafael Advanced Defense Systems ve Israel Aerospace Industries (IAI), Çin şirketi Hikvision,İspanya merkezli demiryolu üreticisi Construcciones y Auxiliar de Ferrocarriles (CAF) Güney Koreli şirketler grubu HD Hyundai, ABD’li yazılım şirketi Palantir Technologies, İsrailli teknoloji firması Corsight, İsrail devletine ait su şirketi Mekorot
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnès Callamard, konuyla ilgili şunları söyledi: “Gazze’deki Filistinli anneler, İsrail’in soykırımı altında çocuklarının açlıktan solup gitmesini izlemeye terk edilirken, silah şirketleri ve diğerleri ciddi kâr etmeyi sürdürüyor.”
Callamard, bu 15 şirketin; sivillerin aç bırakılmasını ve toplu halde öldürülmelerini tasarlayan ve Filistinlileri on yıllardır haklarından yoksun bırakan bir hükümeti ayakta tutmaktan sorumlu olanların yalnızca küçük bir örneği olduğunu belirtti.
Agnès Callamard şu ifadeleri kullandı;
“23 aylık aralıksız bombardıman ve süren soykırım, ayrıcalıklı ticari ilişkiler ve bağışlanamaz olanı göz ardı etmeye hazır devletler ve şirketler tarafından desteklenen sonsuz bir silah ve gözetim ekipmanı tedarikine muhtaç. Buna son verilmeli. İnsan onuru meta değildir. Filistinli anneler, İsrail’in soykırımı altında çocuklarının açlıktan solup gitmesini izlemeye terk edilirken, silah şirketleri ve diğerleri ciddi kâr etmeyi sürdürüyor.
Uluslararası Af Örgütü, dünyanın dört bir yanında herkesi barışçıl eylemlerde bulunmaya çağırıyor.
Kamuoyu, devletlerin yükümlülüklerine riayet etmesini ve İsrail’in suçlarına katkıda bulunan ve doğrudan bağlantılı şirketlerden hesap sormasını sağlamak için harekete geçmeli. Devletlerin ve şirketlerin gelirlerinin ölümden, yıkımdan ve Filistinlilerin akıl almaz acılarından kaynaklandığını bilmelerine rağmen bunu göz ardı ederek, insani bedeli her ne olursa olsun iş modellerini sürdürmeyi ve servetlerinin tadını çıkarmayı seçmeleri kabul edilemez. Filistin halkının derin, akla hayale sığmaz acılarının bir dakika daha görmezden gelinmesine izin veremeyiz.”
Boeing’den Lockheed Martin’e, Elbit’ten Hikvision’a Silah Devleri Soykırımın Göbeğinde
Brifingde, Boeing’in bombaları ve güdüm kitlerinin işgal altındaki Gazze Şeridi’nde hukuka aykırı hava saldırılarında kullanıldığı belgelenmiş durumda. Lockheed Martin ise F-16 ve F-35 savaş uçağı filo parçaları ile İsrail’in bombardıman operasyonlarını destekliyor.
İsrailli şirketler Elbit Systems, Rafael Advanced Defense Systems ve Israel Aerospace Industries, gözetim dronları, silahlı insansız hava araçları ve sınır güvenlik sistemleri de dahil olmak üzere milyarlarca dolarlık askeri ekipman sağlıyor. Elbit Systems, tek yanıt veren şirket olarak “uluslararası toplumun tanıdığı, hakkında bir yaptırım kararı olmayan egemen bir devlete” tedarik sağladığını savundu.
Diğer şirketler, İsrail’in apartheid sistemine ve işgale katkıda bulunuyor. Hikvision gözetim ürünleri sağlarken, Corsight yüz tanıma yazılımı geliştiriyor. Palantir Technologies ise yapay zekâ ve veri altyapısı sağlıyor. Mekorot, Batı Şeria’daki su altyapısını yöneterek Filistinlilere ayrımcılık uyguluyor. CAF ve HD Hyundai ise yerleşim projelerine destek veriyor.
Devlet ve Şirketlere Çağrı: BM Genel Kurulu Kararının Süresi Bugün Doluyor
Uluslararası Af Örgütü, adı geçen şirketlerin İsrail’e yönelik tüm silah, güvenlik ve gözetim ekipmanı satışını durdurmasını talep ediyor. Devletlerden ise; İsrail’e silah, askeri ve güvenlik ekipmanı ile gözetim ve yapay zekâ ürünleri tedarikini yasaklamaları ve işgalin sürdürülmesine katkıda bulunan şirketlerle ticareti durdurmaları isteniyor.
Callamard, BM Genel Kurulu’nun İsrail’in işgale son vermesini talep eden kararının süresinin dolduğunu hatırlatarak şöyle dedi;
“BM Genel Kurulu’nun İsrail’e İşgal Altındaki Filistin Toprağı’ndan çekilmesi için tanıdığı 12 aylık sürenin bugün dolmasına rağmen İsrail, her gün Filistinlileri aç bırakmaya ve katletmeye devam ediyor.
Üye devletlerin çoğu, İsrail hükümetine karara uyması için baskı yapmak konusunda neredeyse hiçbir şey yapmadı. Bu bağışlanamaz tercihli eylemsizliğe son vermeli ve İsrail’in uluslararası hukuk suçlarında rol oynayan tüm faaliyetlerini derhal durdurmalı ya da insanlığa karşı işlenen apartheid suçu, soykırım ve diğer uluslararası hukuk suçlarına ortak olmayı göze almalılar”