Bugün 12 Haziran, Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü. Ancak Türkiye’de tablo endişe verici: Yoksulluğun derinleştiği, neoliberal politikaların pekiştiği bu süreçte çocuklar okula değil, işe gönderiliyor. Üstelik bunu çoğu zaman devlet eliyle yürütülen politikalar da teşvik ediyor. “Öğrenci”, “çırak”, “stajyer” sıfatları altında çocuklar sistematik şekilde işçileştiriliyor. Sonuç: Son 12,5 yılda en az 770 çocuk işçi, iş cinayetlerinde hayatını kaybetti.
Resmî Sessizlik, Gerçek Ölümler
İSİG Meclisi verilerine göre, 2013-2025 (ilk 5 ay) yılları arasında yaşanan çocuk işçi ölümleri yıllık 54 ila 71 arasında değişti. Çalışma çağında bile olmayan, yani 5-14 yaş grubundaki 261 çocuk, hayatını çalışırken kaybetti. Diğer 509’u ise 15-17 yaş arasında. Devletin çocuk işçiliğini adeta görünmez kılan söylem ve istatistiklerine karşın, sahada durum tam tersi.
Tarım, Sanayi, Hizmetler: Çocukların Sırtında
Çocuk işçiler en çok mevsimlik tarım, sokak satıcılığı, tekstil, metal atölyeleri ve inşaat sektöründe görülüyor. Kayıt dışı istihdam oranı yüksek. Özellikle 5-9 yaş arası çocukların çobanlık yaptığı, sokakta mendil sattığı ya da çöplerden kâğıt topladığı tespit ediliyor. 10 yaşından itibaren ise çocuklar organize sanayi bölgelerinin iş gücüne katılıyor. MESEM gibi programlarla okul çağındaki çocuklar haftada bir gün okulda, dört gün işte.

Ölümler Neden ve Nerede?
Çocuk işçi ölümlerinin başlıca nedenleri arasında:
- Trafik ve servis kazaları (özellikle mevsimlik işçi çocuklar)
- Boğulmalar (dere ve kanallarda su temini ya da serinleme sırasında)
- Ezilme, yüksekten düşme (inşaat, sanayi işçiliği)
- Şiddet ve istismar
Ölümlerin en sık yaşandığı iller:
- 5-14 yaş grubu: Gaziantep, Şanlıurfa, Konya, İstanbul, Samsun, Adana
- 15-17 yaş grubu: İstanbul, Şanlıurfa, Adana, Gaziantep, Antalya, Konya
Şanlıurfa, çocuk nüfusu ve tarım iş gücü açısından başı çekerken, İstanbul sanayi ve hizmet sektöründe çocuk emeğinin merkezinde yer alıyor.
Kız Çocukları ve Göçmenler Daha Korunmasız
Çocuk işçi ölümlerinde kız çocuklarının ve göçmenlerin oranı dikkat çekici düzeyde yüksek. 5-14 yaş grubunda ölen çocukların yüzde 20’si kız, yüzde 12’si göçmen. 15-17 yaş grubunda bu oran sırasıyla yüzde 11. Göçmenlerin büyük çoğunluğu ise Suriyeli.
Sorun Geçici Değil, Yapısal
Uzmanlara göre çocuk işçiliği geçici bir sorun değil; devlet politikaları, sermaye ihtiyacı ve toplumsal duyarsızlıkla büyüyen yapısal bir kriz. Türkiye’nin dünya pazarlarına ucuz işgücü ihraç etmek için çocuk emeğini üretim çarklarının içine daha ilkokul çağında soktuğu vurgulanıyor.
Kaynak: https://www.isigmeclisi.org/